30 Mayıs 2010 Pazar

SÜRÜŞTE KORKU FAKTÖRÜ

Korku Faktörü

Motosiklet kullanmanın psikolojik etkileri fantastiktir. Çok güzel bir duygudur. Arabada kapalı bir mekân içinde olunduğundan yâda dört tekerli vasıtaların hantallığından mıdır bilinmez bu kadar yoğun bir keyif almak mümkün değildir. Ancak düşer yaralanırım korkusu birçok motorcunun baş hata yapma sebebidir. Korktuğunuz an içgüdüsel tepki verirsiniz. İçgüdüler ise ilksel reflekslerimizden oluşur, nadiren doğru tepki vermemizi sağlarlar. Genellikle şuuraltımızdaki incinmeler burada yönlendiricidir. Bu yüzden kendinize olumsuz telkinler yaparak şuur altınıza zaaf yüklemeyin.

Korkuyu neler tetikler:

1. Bazen kötü sürprizler. Kör bir dönemeç yâda aniden yola çıkan traktör. Potansiyel enerjiye karşı sizin önceden düşünüp planladığınız bir şeyler olmalıdır. Stratejiniz olmalı ve bunun içinde sürüş esnasında hayal kurmayıp devamlı sürüş çevrenizin durumunu gözleyip değerlendirmelisiniz. Bu yapılmazsa ani bir durumda şapkadan ne çıkarsa bahtınıza gibi bir sonuçla yüzleşirsiniz.

2. Bezen durumu kontrol etme eksikliğidir. Dönüşler hareket etmez, ne görürseniz onu alırsınız ve dönemeci dönerken durum tamamen sizin kontrolünüzdedir. Bunun içine kontrol edemeyeceğiniz bir olay sokalım. Mesela hat ayrım çizgisini ortalamış olarak karşınıza bir aracın çıkması. Korkumuz aniden ortaya dramatik bir şekilde çıkar.

3. Bazen durumu kontrol altında tutabilecek yeteneğimize güven eksikliği. Viraja çok hızlı girmiş olabiliriz, yol yüzeyi lastiğin iyi tutunmasına uygun olmayabilir.

Birinci olarak çözmemiz gereken konu beklemediğimiz bir duruma nasıl hazır oluruz. Bir olay karşısında şaşırmıyorsak doğru tepkiyi veririz. Birçok şeyin olabileceğini tahmin edebilmeliyiz. Ne kadar çok şeyi tahmin edebilirsek o kadar az sürprizle karşılaşırız. Neticede motor sürmek roket ilmi değildir. Trafikte eğer aklımız sürüşte ise ve ileriye bakıyorsak ve gördüklerimizi değerlendirerek sürüş stratejimizi yönlendiriyorsak tehlikenin geleceği yönü de tahmin ederiz. Eğer yan hattınızdaki aracın önünüze kıracağını tahmin ediyorsanız ve hazırda bekliyorsanız bu olduğunda size sürpriz olmayacaktır. Ama yol benim, bekler, beklemesi lazım derseniz eninde sonunda kötü bir şokla karşılaşmanız kaçınılmaz olur.

Kapanan bir dönemece herhangi bir fikir sahibi olmadan dalarsanız çalılıkları yâda karşı yönden gelen aracı gördüğünüzde panikler ve frenlere asılıp motoru kaldırırsınız hâlbuki bunu peşinen tahmin edip ona uygun giriş yapsaydınız biraz daha kontra ile dönüşünüzü salimen tamamlardınız.

Bazen biz sürücüler gelişen tehlikeyi gerçekten göremeyiz. Kırsal bir alanda gidiyorsunuz ve yolda çamur döküntüleri var. Bu size bir traktörün tarladan çıkış girişi olduğunu ikaz etmezse ve ona göre sürüşünüzü ayarlamazsanız ani bir sürpriz size kötü anlar yaşatır. Yine hayvan gübresi size bir ikazdır. Bunları görmeden geçmeyin çünkü bu sizin hayatınız.

Zihinsel olarak tasavvur tekniği çok önemlidir. Her senaryoyu talim edemezsiniz. Bir araca çarpmayı yâda motordan atlamayı talim edemezsiniz. Peki, bunlara nasıl hazırlıklı olacaksınız. Bir yerde oturup zihninizden bunların olması durumunda neler yapmanız gerektiğini tasavvur edin. Zihninizin bu durumlar karşısında hazırlıksız kalmaması için bu çok değerli ve etkili bir çalışmadır. En kötü senaryoyu yazın çünkü muhtemelen öylesi ile uğraşmak zorunda kalacaksınız.

İkinci alan, durum üzerindeki kontrol eksikliği. Şüphesiz yavaş sürebilirsiniz, olasılıkları kendi lehinize çevirmeğe uğraşabilirsiniz. Mesela iyi konumlanıp fren yâda kıvırma seçeneğinizi kullanabilirsiniz, iyi pozisyonu seçmek yine size görünürlük avantajını sağlayacaktır. Fakat günün sonunda, yâda başında veya ortasında siz diğer sürücülerin beklentileriniz doğrultusunda hareket etmelerini sağlayamazsınız. Yani problemi gördünüz ve planlama safhasında bir şeylerin yanlış gideceğini de tahmin ettiniz, işte burada riski minimuma indirmek için bir şeyler yapmanız gerek. Kafası karışan birçok sürücü bir göbekte tehlikenin soldan geleceğini söyler fakat en büyük tehlike bu değildir. Çünkü hareket ediş zamanınızı ve yerinizi siz seçtiniz ve ortaya koyduğunuz hız ve gidişat sizin kontrolünüz altındadır. Asıl tehlike ise sağdan gelir. Ya aracın biri sola aniden kırmağa kalkarsa. Bunu önceden görmeniz mümkün değil ama böyle bir şeyin olacağını bekliyorsanız o zaman o tarafı da kontrolünüz altında tutarsınız. Yine sağ dönüşlerde yayaya yol verilir bunu bilirsiniz ama ya bir başka yayada sol taraftan aniden önünüze çıkarsa. Bunu da öngörmüş olmanız gerekirdi. Mesela dar sokaktan sağa döneceksiniz ama sağınızdan bir yaya geliyor ve aynı zamanda da karşı yönden belediyenin çöp kamyonu size doğru hızla geliyor. Kamyonun hızını ve durmasını siz kontrol edemezsiniz ama sağa iyice yanaşıp durarak ki bu kontrol sizin elinizdedir, yayaya çarpmayı engelleyebilirsiniz.

Son olarak, kendinize güvenmek. Motosiklet sürürken limitlerinize yaklaşmak size zevk verir. Ne kadar fazla yaklaşırsanız o kadar zevk alırsınız. Yaptığı işten zevk almayan bir sürücüde zihinsel yoğunlaşma azalır. Ama güveni sakın fazla güvenle karıştırmayın. Sınırları aşmak çıtayı yükseltmek eğitim sahasında olur. Limitlerinizi aşmadan tüm olasılıkları hesaplayarak kontrollü bir dönemece girmek güzeldir ama aşırı güvenle bir dönemce dalıp tam ortasında hızınızın fazla olduğunu hissedip panikleyip karşıdan gelen kamyona kilitlenmek felakettir.

Limitleriniz içinde kalarak güvenle sürüş yaptıkça bu hareketler sizde otomatikleşecek ve böylece çevrenizi de sürekli gözlem altında tutarak bir sonraki yol durumu ile ilgili planlama ve strateji seçme işini yapabileceksiniz. Güvenle sürüş yapma - hız, yatış açısı, konumlanma, frenleme, gaz verme - limitlerinizin sınırına doğru yaklaştıkça bu görevleri otomatik olarak yapma yetiniz azalacak ve büyük resme daha az zihinsel olarak yoğunlaşabileceksiniz. Tahmin etmeye daha az imkânınız olacaktır. Böylece de sizi sürprizle karşılayacak şeylerin sayısı artacaktır.

Hiç yorum yok:

BİNİCİLİK DENEYİMİ

Yeni, deneyimsiz bir motosiklet sürücüsü, deneyimli bir sürücünün sahip olduğu dayanıklılığa sahip olmayacaktır. Motosiklete binme konusunda...