29 Mart 2008 Cumartesi

TEHLİKE ALGILAMASINA GÖRE GÖRÜŞ

Hatalı Görüş Alışkanlıkları:

Ortalama sürücüler trafiğe giriş yaparken önceliklerine ve tecrübesine göre çıkış yaptığı alanın görüş kesitini belirler. Bir otomobil sürücüsü içinde bulunduğu aracının verdiği güvenle yola ve trafiğe daha az odaklanarak çıkacaktır. Daha dar bir çerçeveyi bakışlarıyla tararken bir motosiklet sürücüsü araba sürücüsüne göre 4-7 kat daha fazla bir yoğun ve geniş bakış yapacaktır. Bir kamyon sürücüsü ise arabaya göre çok daha az bir bakış taramasıyla trafiğe çıkış yapar.

Bu aslında sürücülerin bilerek, isteyerek yaptıkları bir davranış değildir. Onlar fakında olmadan kendilerini içlerinde bulundukları karşı riske maruz kalma oranında bir bakış ve dikkat sınıflaması içine otomatikman sınırlandırmışlardır. Beyinsel şartlanma da denebilecek bu durum bir çok kavşak ve yol ayrımı kazasının sebebidir. Birde kulağına cep telefonunu dayamış konuşarak araç süren maymunumsuları varsayarsak onların on metre önlerindeki bir motorcuyu dahi görmeleri mucizeyken yanlarındakini görmeleri zaten olanaksızdır.

Motorcular:

1. Gözlerinizi iyi kullanınız.
2. Beyninizi iyi kullanınız.
3. Aynalarınızı iyi kullanınız.
4. Sinyal ışıklarınızı ve kornanızı iyi kullanınız.
5. Frenlerinizi iyi kullanınız.
6. Gidonunuzu iyi kullanınız.
7. Donanımsız motora binmeyiniz.


Ölümcül bir kazanın oluşması için 1-2 saniye yeterlidir. Sonra yerde yatan kazazede, yada onun parçaları biraz ötede de arabasından çıkan duyarsız birisinin ‘HİÇ GÖRMEDİM’ hezeyanları ve boş bakışları.

Gerçeği biliniz:

Hayatında hiç motosiklet kullanmamış diğer tür araç sürücüleri motosikletlere karşı adete beyinsel kördürler. Bu fiili gerçek dünya motosikletçilerinin organizasyonlarınca tespit edilmiş bir durumdur. Bir varsayım değildir.

Ortalama iki tonluk arabalarının içinde sürüş yapanların görebilecekleri geniş alan(peri ferik görüş) ön camları ile sınırlıdır. Kazaların %60 ı görmediğini iddia eden araba yada diğer çok tekerli araç sürücülerinin hatalarından oluşmaktadır. Genel sebep ise araç sürücüsünün motosikleti görmemiş olması yada daha dürüst olanların itiraflarıyla motosikletlinin ne yapacağını bilememesi ve hızını kestirememiş olmasıdır.

Hiçbir motosiklet sürücüsü motorundan sebepsiz düşmez. Bu bir gerçektir.

Motosiklet sürücüsü manevra yapmak yada bir engelden kaçmak için yol hattının(iki çizgi arası) tümüne ihtiyaç duyar ama diğer araç sürücüleri bunu pek bilmezler. Bu yüzden yolun sağ kenarına yakın gidiyor diye aynı hat içinde motorun yanına gelerek adeta onu yolun dışına atmaya kalkan araç sürücüleri vardır.

Büyük araçlar motosiklete çok yakın ve hızlı geçmemelidirler. Oluşacak rüzgar türbülansı bir TIR ın arabayı sarsması misali motosiklet sarsacaktır.

Motosikletler destek olmadan kendi başlarına dik duramazlar bu yüzden araç sahipleri lütfen gelip motosikletin dibinde durmayınız. Yine motosikletlerin geri vitesi yoktur bu sebeple yokuşta park etmiş bir motorun gelip yokuş aşağı tarafına, tam dibine yeterli bir pay bırakmadan lütfen park etmeyiniz.

Motorcu bir insandır. Düşerse yada düşmesine sebep olunursa ölebilir. Bu ise cinayettir, en azından ölüme sebebiyet vermektir.

Eğitimle düzelecek.

Motosiklet sürücüleri lütfen araba ve tüm diğer çok tekerlekli araç sürücülerinin hatırı sayılır bir kısmının motosiklet sürüş dinamikleri hakkında çok sınırlı bir bilgiye sahip olduğunu biliniz ve sürüşünüzü ona göre yönlendiriniz.

Motosikletlerin yapısı, onlarla birlikte sürüşte dikkat edilecek hususlar konusunda diğer araç sürücülerinin eğitilmesi şarttır. Burada tüm sürücü kurslarına görev düşmektedir. Motosiklet, araba ve ağır vasıtaların birbirleri ile uyum içinde ve güvenle sürüş yapabilmeleri için sürücülerin bilgilendirilmesi gereklidir.

Araç sürücülerinin dikkatlerini dağıtan cep telefonu konuşmaları yada müzik seti - radyo arama/taramaları ise kesinlikle ortadan kalkmalıdır.

27 Mart 2008 Perşembe

YOĞUN TRAFİKTE SÜRÜŞ

YOĞUN TRAFİK SÜRÜŞ TAVSİYELERİ

Sürüş esnasında hayal kurmayınız. Sürüş dışında herhangi bir konuya odaklanmayınız. Dikkatiniz trafikte olsun. Şayet zihinsel olarak bunu yapacak durumda değilseniz trafiğe çıkmanızı bir müddet erteleyiniz.

Araç sürücülerinin baş hareketlerini pencerelerden ve aynalarından görmeye çalışınız. Çoğunlukla sürücüler ani dönüşlerden önce başlarını bir yönden diğerine çevirme gibi bir davranış sergilerler. Aynalarına bakmasalar bile bunu çoğunlukla yaparlar.

Ayna kontrolü yapın ama sadece aynalarınıza bakarak hareket etmeyiniz. Gerekli omuz üzeri kontrolleri de mutlaka yapınız. Bu kontrolü çabuk bir şekilde yapıp aynalarınızın gösteremediği kör noktaları da kontrol etmiş olunuz.

Hiçbir zaman bir araç ile çıkış rampası arasına girmeyiniz. Sağdan geçişler esasen hiç yapılmamalıdır ama zamanımızda gereklilik haline gelmektedir. O zaman bunu çıkışlar arasında ve anayolun her iki yönünde devam eden ve ana caddeyle kesişen yollarda yapabilirsiniz.

İki yada bir parmağınız devamlı fren kolu üzerinde olsun. Bu yoğun trafikte reaksiyon sürenizi kısaltacaktır. Aynı şekilde sağ ayak başparmağınızda ayak fren pedalına yakın dursun. Cep telefonu ile meşgul bir maymunun ani dalışlarını böylelikle bertaraf etmek mümkün olabilir.

Fark edilin. Sürücülerin ve yayaların sizi gördüğünden emin olunuz. Hatta uzak mesafelerden de bu fark edilmişliği sağlamaya çalışınız. Uzun farlarınızı kullanınız ancak trafik ışıklarında durduğunuzda yada yakın takipte öndeki aracın sürücüsünün gözlerini almaması için kısa farlarınızı kullanınız. Parlak renkli elbiseler yada bu renkleri taşıyan bantları olan elbiseler kullanınız. Sarı en çok fark edilen renktir.

Motor devrinizi ani kalkış yada kıvırma yapabilmek için hazır tutunuz. Trafik de daima bir vites altta motorunuzu kullanınız. Bilhassa düşük torklu motorlarda bu çok önemli ve gereklidir. Bu bir araç size yöneldiğinde ani bir hızlanmayla kaçmanızı sağlaması içindir. Aksi takdirde sadece fren yaparak durma tercihine bağımlı olursunuz. Yüksek devir ayrıca sizin fark edilmenizi de sağlayabilir.

Trafik yavaşlamaya başladığında takip ettiğiniz aracın sağında yada solunda olacak şekilde pozisyon alınız. Bu gerektiğinde size kaçış yolu sağlayacaktır. Ayrıca arkanızdaki araç duramadığında sizin onun motor ön kaputunun bir parçası olmanızı da engelleyecektir. Durduğunuzda viteste kalın, boşa atmayın, gözlerinizle sürekli arkanızı da izleyiniz.

Gözlerinizle sürekli önünüzü, aynalarınız vasıtasıyla arkanızı, göstergelerinizi tarayınız. Bu sizi çevrenizle sürekli bir irtibatta tutacaktır. Bu irtibat da gelebilecek hareketlerin tehlikeye dönüşmeden tarafınızca karşılanmasına imkan tanıyacaktır. Bir bölgeye sürekli haddinden uzun bakmak, önünüze yada arkanıza, kazaya davetiye çıkarmaktır.

Karşıdan gelmekte olan araçların sola dönüşleri ölümcül kazalara sebep olmaktadır. Kavşağa yaklaşırken yada yol ayrımlarında karşıdan gelmekte olan yada durmuş bir aracın aniden önünüze, kendisine göre soluna, dönebileceğini unutmayınız. Bunun için bu gibi durumlara karşı tetikte, tedbirli olunuz ve fark edildiğinizden emin olunuz. Ancak bu bile yetmeyebilir. Sizi herhangi bir sebeple göremeyen sürücü yada hızınızı yanlış değerlendiren bir sürücü aniden kendi soluna yani sizin önünüze kırabilir. Aracın tekerlerinin yönüne bakınız. Yada sürücüsünün ellerinin araç direksiyonu üzerindeki pozisyonlarına bakınız. Bir hareket görürseniz fren yapmağa yada kıvırıp gazlamağa hazır olunuz. Burada seçim size ait.

Yol yüzeylerine dikkat ediniz. Nasıl bir yüzeyde sürüş yapmakta olduğunuzun daima farkında olunuz. Renk farkları genellikle yola dökülen atık maddelerdir ve kayganlık işaretidir. Petrol türevleri genellikle parlama yaparlar. Kum veya çakıl görünmesi daha zor maddelerdir.

Açık alanları tercih ediniz. Araç kümelerine yakın, içlerinde yada onlara paralel sürüşlerden kaçınınız. Bu hem size daha geniş manevra alanı sağlayacaktır hem de araçların tehlikeli kör alanlarından uzak kalmanızı sağlayacaktır. Hızınız trafikle aynı olmamalıdır. Bu görünürlüğünüzü engelleyen, göz yanılması oluşturan bir faktördür. Hızınızı akmakta olan trafikle sabit tutmayınız. Yoğun trafikte sabit hızla sanki cruise control de gibi gitmek diğer sürücülerin sürü içinde sizi fark etmelerini zorlaştıran bir durumdur.

Baş parmağınızı sürekli kullanınız. Sinyal verdikten sonra kapatmayı adet haline getiriniz. Aksi takdirde bu diğer sürücülerin sizin döneceğiniz düşüncesi ile önünüze kırmalarına sebep olabilir. Halbuki dönmeyecek olan motor sürücüsü bu durumda zor durumda kalacaktır. Sinyalinizi kullandıktan sonra mutlaka kapatınız.

Dar bir vasıta olması motor sürücülerine ekstra görüş sağlamak açısından avantaj verir. Hat içinde sağa sola kaymak önünüzdeki aracın ilerisindeki alanı taramanızda çok gerekli ve yararlıdır. Bu size karşı yönden gelen olup olmadığını daha rahat görüp karar verme imkanı sağlar. İster aracın iki yanından ister içinden ilerinizi önceden görebilmek reaksiyon için ekstra zaman kazanmak demektir.

Daima kaçış yollarınız olsun. Hatta birden fazla. Hemen frene asılmak yerine bazen tarlaya dalmak yada birinin bahçesine girmek demir yığınıyla çarpışmaktan çok daha az zararlıdır.

Kavşak geçişlerinde daima büyük araçlardan kendinize koruyucu bir tampon oluşturunuz. Sağınızdan yada solunuzdan kavşak geçişlerinde ışıklara yada yol geçiş üstünlüğüne riayet etmeden kavşağa dalacak birisi sizin yerinize sağınız veya solunuza tampon olarak aldığınız büyük bir araca çarpsın daha iyidir. Bu yüzden yeşil yanar yanmaz kavşaklara hemen dalmayınız. Sabırlı olunuz ve bir aracın size tampon olarak kavşağa önce girmesine izin veriniz.

25 Mart 2008 Salı

DÖNÜŞ ÜZERİNE

MOTOSİKLET VE DÖNÜŞ

Pistlerde yapılacak eğitimler faydalıdır ama pistlerde yaptığınız herşeyi caddelerde yapmaya kalkışmayınız. Lütfen burada verilen bilgileri de doğru kullanınız. Teknik kendi başına doğru olsa da yanlış yerde ve zamanda yapılınca yine kazaya sebep olabilir.

Gözünüzü kapatıp parmak ucunuzla burnunuzun ucuna şaşırmadan ve bir kerede dokunabilir misiniz?

Cevabınız evet ise bu pozisyonda kollarınızın nerede olduğunu da tam bilirsiniz.
Photobucket
Gerçektende bunu tam bilemezseniz motorunuzu böyle yatırmaya hiç kalkışmayınız. Caddelerde ise böyle yatışlar zaten yapılmaz. Esasen yanlış çalıştırılarak düzgün rodajlanmamış lastikler(ortası kenarlarına göre daha aşınmış) ile maksimum yatışlar yapılmamalıdır.


Dönüşler olmasaydı motor kullanmak bu kadar bağımlılık yaratan bir araç olabilir miydi? Bence hayır.

Dönüşler, motorunuz ve siz. Aranızda ise ince bir çizgi.

Bıçak sırtı gibi. Hatta jilet sırtı. Photobucket

Kimin aklına gelir? Güneşli bir günde güzel bir dağ yolunun sicim gibi uzanan kıvrımlarının görünmeyen bir ucunda ölümün beklediğini kim bilebilir? Ama doğru sürüş, bilgi ve eğitimleri ile kendinizi donatmamışsanız kehanete gerek yoktur.

Ani durumlarda bakışların o noktaya kilitlenmesi ve panikleme takibinde düz bir hatla frenleri kazıklamayı getirir. Belki 5 saniye maksimum 10 saniye sürer ama sonuç genellikle kötüdür. Eğitim ve pratikle aşılmalıdır.

Motoru kaldır ya da frenleri çivile. İşte sonuçlardan biri…!
Photobucket

Daha şanslı bir diğeri...!
Photobucket

Dönemeçleri daima bölün ve fethedin. Ülkeleri fethetmek gibi. Dört kısma bölmelisiniz. Frenleme, dönüşe başlama, apeks ve çıkış noktaları ve bunları iyi seçmelisiniz ve her noktaya varmadan hemen önce bir ötekisini gözlemeye başlamalısınız. Bu kural her zaman ve her yerde geçerlidir.

Dönüş Kuralları:

Birinci kural: Viraja doğru hızla ve doğru vitesle giriniz. Yada asfaltı tadınız…

İkinci kural: Tam gazla dönemeçlere asla girmeyiniz.

Üçüncü kural: Dönemeç içi fren yapmak zorunda kalırsanız her iki freni aynı anda ve çok ölçülü kullanınız. Ölçü lastikleri kaydırmamaktır.

Dördüncü kural: Daima bir sonraki referans noktasına bakınız.

Beşinci kural: Maksimum yatış açısına gelmeden önce frenleri bırakmış olunuz.

Altıncı kural: Maksimum yatış açısına geldiğinizde doğal gaz beslemesine devam ediniz.(Motorunuzun sabit hızda tutulması).

Yedinci kural: Apekse gelmeden hemen önce dönemecin tam ortalarında dönüş işleminin çoğu yapılmış olmalı ve apeksle motor maksimum yatış açısından 10-15 derecede kadar kaldırılmalıdır.

Sekizinci kural: Motoru maksimum yatış açısından kaldırmadan pozitif gazlamaya(sabit hızı artırma) geçilmemelidir.


Erken ve geç dönüşe başlama noktalarının hatlarının grafiği:
Photobucket

Bu grafiğin fotoğrafta görünümü:
Photobucket
Geç apeksleyen, çıkışta ortada ve ilerideki sürücünün sağladığı avantaj.

Pist olsun cadde olsun dönemeçleri tanıyınız. Dönüş açılarını, yüzey eğimlerini ve yüzey durumlarının(asfaltın yumuşaklığı, düzgünlüğü) sunduğu yol tutuşunu iyi biliniz. Sizi zorlayan virajlarda bu şartları iyice görüp ona göre strateji uygulayınız. Size uygun gelecek, daha rahat hissedeceğiniz yaklaşımlar bulunuz.

Dönüş açısı kapanan ve açılan dönemeçler vardır. Açılanlar güven hissi uyandırır ama kapananlar tersi etki yapar. Çünkü açılan virajlarda çıkış da daha fazla hat vardır. Kapananlar da ise çıkışa doğru daralma ve daha dar hat sunumu vardır.

Yükselme ve eğimlerde dönüşü etkileyen önemli faktörlerdir. Yükselme motoru yavaşlatır ve dönüş açısını sıkılaştırır. Alçalmalar(inişler) ise tersi etki yapar. Eğimler pozitif ise yani dönüş yönümüzün içine doğru alçalıyor dış tarafta yükseliyorsa bu durum mevcut lastik yol tutuş gücünü artırıcı yönde etki yapacaktır. Tersi durum yani negatif eğim varsa bu yol tutuş gücünü azaltıcı yönde etki yaparak motorun dönüş hattını genişletecektir.

Bazı sürücüler bir dönemci en hızlı dönmenin yolunun ona olabildiğince geniş girmek, apeksi dönemecin tam ortasında karşılamak ve yolun mevcut her cm sini kullanmak, en geniş açıyı çizmek böylelikle en üst hızı muhafaza etmek olarak düşünürler. Bu düşünce eğer lastikler maksimum yol tutuş güçlerini %100 kullanıyorsa doğrudur. Yani artık frenleme veya gazlama için herhangi bir tutunma payı kalmamışsa doğrudur. Lastiklerin yol tutuş sınırlarının bu derece sonuna kadar zorlanması çok risklidir. Çok küçük bir temas alanında çok az bir tutunma gücüne güvenmek demektir.

Şayet sizin amacınız daha hızlı tur zamanı ise dönemci takip eden düzlüğün uzunluğu hangi tip apeks kullanılacağını belirler. Uzun düzlük var ise geç apeksleme noktalarının kullanımı sürücünün erken dönüp böylece motoru dikey kaldırıp gazlamaya çabuk başlamasına imkan sağlar. Halbuki düzlük kısa ise geniş giriş dönüş ortası hızı maksimumda tutar ve ivmeyi muhafaza eder.

Burada sizin kuvvetiniz ve daha da önemlisi motorunuzun gücü büyük rol oynar. Dönüş ortası hızını maksimize edecek şekilde geniş dönen sürücü dönüşün çıkışına dönüş ortasında yönünü çevirmek için hızını azaltan sürücüye kıyasla erken varabilir. Ancak geç apeksleyen sürücü dönüşten birkaç mil daha hızlı çıkacaktır. Bu fazla birkaç mil hız ise takip eden uzun düzlükte büyük avantajdır. YANİ GEÇ APEKSLEYEN SÜRÜCÜ SONUNDA DÖNÜŞ ORTASI AZAMİ HIZLARI KULLANAN SÜRÜCÜYÜ GEÇECEKTİR. Bu avantajını da gelecek frenleme noktasına kadar sürdürecektir. Ama motor hızlı , çabuk ivmelenen bir motor değilse dönüş ortasında fazla yavaşlamaya gelmeyeceği için dönüş ortası azami hızı muhafaza etmesi ve dolayısıyla ivme kaybetmemeye çalışması kaçınılmaz olacaktır.


Düz hatta gelişi güzel gazlamak marifet değildir. Pistlerde dönüş tekniğinde ustalaşanlar caddelerde de bunun faydalarını göreceklerdir. Dönüş ve kıvrak manevra becerisine ulaşmış olmak bazen yaşam ile ölüm arasındaki sınırı çizer.

23 Mart 2008 Pazar

SUSPANSİYON 3

YAY SERTLİK ORANI

Tüm ayarları yaptığınız halde süspansiyonlar hala dibe vuruyorsa yayların değiştirilme zamanı gelmiştir. Ayarsız süspansiyonlarla motor kullanılabilir ama özelliğini kaybetmiş yaylarla yada ağırlığınıza göre sertlik oranı yetersiz kalan yaylarla motor kullanmak çok sakıncalıdır.

Photobucket

Her yayın bir oranı vardır. Yay sertliği olarak bilinen bu oran yayın belli mesafe sıkışması için gerekli gücü belirtir. Genellikle N/mm olarak ölçülen bu oran mesela sertlik oranı 10 N/mm olan bir yayın 10 mm sıkışması için ilave bir 100N güç istediğini gösterir. Bu oranı yayın yüklendiği toplam baskı ile karıştırmamak gerekmektedir.

Yayların bazılarının yay dilimlerinin aralıkları eşit olan ardışık tiplerdedir bazıları ise sıkışarak giden tiplerdedir. Birinci tipteki yaylar ardışık ikinciler progresif yaylardır. Sistem olarak gazlı ve mekanik tip yay sistemleri vardır. Birde gelecekte daha çok kullanılacak gibi gözüken yaprak sistemi yaylar vardır.

En çok kullanılan mekanik yaylar iki tiptir.

Birinci tip yaylar mekanik çelik yaylardır. Spiral şeklinde kıvrılmış esnek çelikten imal edilmiş bu yaylar bir çok motorun ön ve arka amortisörlerinde kullanılmaktadır. Eşit aralıklıdırlar bu da süspansiyonun çalışması esnasında yay çalışma oranının aynı kalacağı anlamına gelir.

İkinci tipte yay sıkışma oranı gittikçe sertleşerek çalışır. Burada yay aralıkları yayın altına doğru azalarak halkalar sıklaşır. Darbe esnasında birbirine bitişen alt yaylar otomatik olarak yayın daha sertleşmesine neden olurlar. Bu da yayın yüklendikçe daha sertleşmesi demektir.

Gazlı yayların çalışması daha basit ama daha etkilidir. Doğal olarak da oranları artan kademeli olarak çalışır. Bir bisiklet pompasını hava çıkışına parmağınızı koyup pompaya hava bastığınızda olan neyse gazlı yaylarda da çalışma sistemi odur. Önce pompanın kolu az bir güçle çalışır ancak parmağınızla çıkışını kapattığınız için içinde sıkışan hava nedeniyle gittikçe basmak zorlaşır İçerdeki hava ısındıkça da sertlik hızlanarak artar. Aynı hacim içinde sıkışan gaz ısındıkça genleşerek yayın sertliğini hacmin genleşmeye kıyasla küçülmesi oranında artırır. Buda aynı yayla daha fazla taşıma kapasitesinin sağlanması demektir.

Yaprak yaylar ilk olarak 1990 lar da denendi. Motorun altında ve salıncağın içinde olarak kullanılması düşünülmektedir. Bu sistem dış yayların varlığını gereksiz kılmaktadır. İlaveten ön yükleme, yay oranı ve sürüş yüksekliği ayarlarında tam bir ayarlanabilirlik imkanını sunmaktadırlar.

Motorda iki kısım vardır.

Birincisi yayların taşıdığı ağırlıkları oluşturan kısımlar. Bu kısımlar hareketlidir. Süspansiyonların yaylanmasına bağlı olarak yukarı aşağı hareket ederler.

İkincisi yayların taşımadığı ağırlıkları oluşturan bölümler. Bu kısımlar süspansiyonların hareketleri ile hareket etmeyen kısımlardır. Lastikler, fren diskleri, arka dişli, ön çatalların alt kısımları ve salıncak.

Hareketsiz kısımların ağırlıkları bir motorda ne kadar az ise o motorun yol tutuş kabiliyeti o kadar fazla olacaktır. Bir kasise gelen lastik düşük hareketsiz bölüm ağırlığı vasıtasıyla darbeye daha etkili olarak ve daha çabuk tepki gösterecek ve lastiğin yolla temasının kaybolduğu yada zayıfladığı süreyi kısaltacaktır. Bu yüzden yarış motorlarında hafif jant, kompakt kaliperler ve çok hafif süspansiyon malzemeleri kullanılır. Yine yanakları kısa lastik kullanımı da lastiklerin darbelerle deforme olup darbenin şokunu direk olarak süspansiyonlara vermesini engellemek içindir. Ama bunun bedeli de çok sert ve dolayısıyla rahatsız edici sürüş hissi veren bir motordur.

Her duruma uygun yada mükemmel diyebileceğimiz bir süspansiyon ayarı yoktur. Değişen yol, trafik ve yük durumuna göre süspansiyonların yeniden ayarlanması gerekir. Bunu elektronik sistemlerle bir düğmeye basarak yapan sistemler yeni model motorlara monte edilmeğe başlanmıştır.

12 Mart 2008 Çarşamba

KONTRA TEKNİKLERİ

Beden Yönlendirme Sanatına Karşı El Kontrası İle Yönlendirme…

Konu özetle – Motosiklet Nasıl Yönlendirilir?- sorusuna cevap aramaktır.

Kimileri motoru o tarafa doğru yatırırım der, diğerleri kontra basmaktan bahseder. Ama ortak yanları herkesin diğerinin tarifini ret etmesi hatta onun usulünün varlığını yok saymaya çalışmasıdır.

Bir motor dönemeci nasıl döner?

Tanımlar:

El Kontrası Tanımı: Sola dönmek için sol elciği ileri itiniz ve sağa dönmek içinde sağ elciği ileri itiniz.

Beden Kontrası Tanımı: Motoru bedeninizin tüm diğer kısımları ile dönüş yönünde yatırmak. Sağa dönüşte sağa yat, sağ pedala ağırlık ver ve sol dizle tanka bastır.

Dönmesi için aşağıya doğru yatırılan motorun ağırlığının dönüşün tersine doğru çalışan merkezkaç kuvveti ile dengelenmesinin sağlanması gerekir. Bu eşitlik sağlanmadan dönüş yapılamaz. Hiç merkezkaç kuvvetinin olmadığı, durmakta olan bir motoru yatırırdınız mı? Belli bir açıdan sonra motor o yana devrilir. Hareket halindeki bir motoru yatırmadan döndürmeye çalışırsanız da yerçekimini yanınıza alamadığınızdan motor dönmeden öylesine gidecektir. Neden ATV ler dönerken bir taraftaki(dönüş içi) tekerleri havalanır?

Şimdi birde motorun yatış açısının değiştirilmesi meselesi vardır. Dik konumdan bir tarafa yatırmak dışında motoru bir taraftan alıp diğer tarafına yatırmak gibi. Bu el kontrası ile de olur beden kontrası ile de. Dengeleyen merkezkaç kuvveti motorun sürati ve dönemecin açısı ile doğru orantılıdır ve bu teknikleri doğal olarak takip eder.

Bir profesyonel yarışlarda el kontrasını öyle sert basar ki ön teker yanal kayma yapar.

Bisiklet kullanırken belki de siz farkında olmadan bunları defalarca yaptınız. Burada açısal ivmelenme dediğimiz olayın açıklanmasında fayda var. Bir bisiklet jantının orta aksından geçireceğiniz bir milin iki ucundan tutarak bir arkadaşınızın jantı üstten ileri çekmek suretiyle jantın sizden uzaklaşacak şekilde döndürmesini sağlayınız. Jantı sıkıca tutuşunuzu gevşetmeden keskin bir şekilde sola çeviriniz. Jant kollarınızı bükecek ve üstü sağa ve alt kısmı sola kaçmak isteyecektir. Bu jant motora bağlı olsaydı motor sağa doğru yatmaya zorlanacaktı. Şayet bu jant bisiklete takılı olsaydı bu durumda bisiklet sağa yönlenecekti. Bunu değişik hız ve güçlerde deneyiniz. Sonuçta göreceksiniz ki jantın dönüş hızı arttıkça yönlendirilmesi zorlaşmaktadır. Burada kontra basma hızı belirleyici olmakta ve kontrayı basma mesafeniz o kadar önemli olmamaktadır.

Tekeri Çeviren Sonuç İvmesi(Tork)= Dönen Tekerin Atıl Kütle İvmesi x Tekerin Hızı x Dönüşün Açısal Hızı

Tekerin atıl kütle ivmesi tekerin çapı ile doğru orantıda değişir. Belli süratlerin üzerinde sola dönmek için gidonu sola çevirirseniz motor merkezkaç kuvvetinin etkisiyle sağa yatarak takla atacaktır.

Photobucket El kontrasını bastığınızda ön teker geçici olarak motorun altından kaçar ve şekilde verilen izi takip eder. A noktasında gidon sola çevrilerek sağa dönüş sağlanır. Motor sağa yatarak B noktasından itibaren sağa dönmeye başlamadan önce sola kaçar.

Beden kontrasında da kontrayı basmadan ivmelenmenin büyütülmesi gerekir ki buda bedenin önce geçici bir an ters tarafa yatırılarak sonradan kuvvet alınarak darbenin akıcı bir tarzda yapılabilmesini sağlamaktır.

İvme = Kütlenin Hacmi x Hız dır.

Photobucket Bir el arabasına çıkın. İvme sıfırdır. Çünkü hareket yok. Sonra el arabasından bir tarafa doğru atlarken arabanında kuvvetle öbür yana savrulacağını göreceksiniz. Ama el arabasının ağırlığı sizin ağırlığınızdan az olduğu için siz zıt yöne doğru az bir mesafe alırsınız. El arabasından daha ağır vasıtalarla bunu yapmağa çalışırsanız göreceksiniz ki sıçrama hızınız artacaktır. Aracın hareket hızı ise azalacaktır. Burada beden kontrası ile anlatmak istediğimiz kısaca şudur; eğer hareket etmeden sadece dönüş tarafındaki pedala ağırlığınızı verirseniz bunun dönüş üzerinde çok az bir etkisi olur. Tam etki bedenin ters tarafa bir kontrollü salvo hareketi ile salınımıylabeden ağırlığınızın artırılarak motorun ağırlığına yakın ağırlıklara çıkarıldıktan sonra dönüş yönüne yatırılarak gerekli ivmeyi vermeye çalışmaktır.

Photobucket Bir tren vagonunu iten bir insan vagonu yerinden oynatamaz ama yeterince hızlı basarsa kendisi geri seker. Ama bir tahterevalli de bedeninizi fazla oynatmadan tahterevallinin taraflarına ayaklarınız vasıtasıyla ağırlık aktararak onu hareket ettirebilirsiniz. Çünkü ağılığı sizden çok daha azdır. Bunun gibi beden kontrasında yeterince kütle x hız sağlanmakla motorun dönüşünde etkili olunur. Yüksek hızlarda ki ani dönüşlerde bu teknikler gereklidir.

35 mil saat hızda motorda giderken kalçanızı seleden hafifçe kaldırın ve üst bedeninizi sağa yatırın. Motor sağa yatacak ve sağa doğru dönmeye başlayacaktır. Tersini yaparsanız motor ters istikametine yönelecektir.

Şimdi hafifçe motorunuzun sağına sarkın ve sol dizinizle tanka bastırırken sağ ayağınızla da sağ pedala bastırınız. Motor sağa dönecektir. Ama eğer yeterince güç uygulayamamışsanız motor düz gidecektir ve siz sarktığınızla kalacaksınız. Çok hızlı yön değiştirmeniz gereken dönemeçlerde bu durumun sizi nasıl etkileyeceğini iyi düşünün. Bedeni hızlı bir atılımla da sarkıtıp motoru sonra kendinize çekebileceğiniz gibi motoru hızla yatırıp bedeninizi sonra hizaya çekme de yapabilirsiniz. Burada size beden hareketlerinizle motorunuzun hareketlerinin birbiri ile uyumlu olarak hareket etmesi şartının gerçekleşmesini sağlayacak olan yüksek beden kondisyonunuzdur.

Şimdi tekrar soralım. Beden kontrası mı el kontrası mı?...

İkisiyle de motosiklete yön verilebilir. El kontrası işin %90 nı nı yapar ama diğerinin %10 nu bazı durumlarda olmazsa olmazı verir. Tabi sizin beden yapınızda yol durumu kadar olayı etkileyen bir değişkendir. Döndürmek büyük oranda el kontrasıdır ama lastiğin virajda yol tutumunu sağlayan alt bedeninizden motora aktardığınız ağırlıkladır. Bilhassa viraj çıkışlarında pedallara verilen ağırlık bunun %90 nı nı sağlar. Bacak ve kalça kasları kuvvetli bir sürücü elbette doğal olarak kol ve sırt kasları daha gelişmiş bir sürücüden daha fazla alt bedenini ile sürecektir. Tüm işi ellere verirseniz ellerin gaz ve diğer kumandalarla birlikte sizi motorun üzerinde tutabilme fonksiyonu nasıl gerçekleşebilir?

Yüzde yüz bir tarafın terk edilmesi söz konusu bile değildir. Yani dönüş tüm bedenle yapılır. Olay bir bütündür.

Yararlanılan Kaynak: David L. Hough(Motosiklet Ustalığı Kitabı)

7 Mart 2008 Cuma

MOTOSİKLETE GİRİŞ

KUMANDALAR

Photobucket

. Sol elcik(manet): Debriyaj
. Sağ elcik: Ön fren
. Sağ pedal(peg): Arka fren
. Sol pedal: Vites
. Sağ gidon elciği(barı): Gaz kolu

OTURUŞ ŞEKLİ

. Motora merkezi konumda dik oturun.
. Pedallara ayaklarınızın ayaları ile sağlam basın.
. Kumandaların kolaylıkla erişebileceğiniz şekilde ayarlı olmasına dikkat edin. Elcikler omuzlarınızdan bileklerinize doğru kollarınızın eğimi ile aynı doğrultuda ayarlanmalıdır.
. Kollarınızı ve omuzlarınızı kasmayın. Gevşek tutun. Başınızı omuzlarınızın içine çekmeyin.
. Elcikleri çok sıkmayın. Sıkarsanız, bu hareketiniz, dönüşlerde dönüş hattınızın açılmasına sebep olur. Rahat bir şekilde tutun, gidona asılmayın yada dayanmayın.
. Motoru bacaklarınızla sıkı tutun. Karın kaslarınızla bu durumu destekleyin.
. Öne veya arkaya ağırlık kaydırmalarını belinizden eğilerek yapınız. Kalçalarınızı sele üzerinde öne yada arkaya kaydırmaya çalışmayınız.


BAKIŞLARIN KULLANIMI

. Omuz üzerinden bakış alışkanlığını kazanın.
. İleriye bakmayı öğrenin.
. Baktığınız objeye yönelirsiniz. Bu yüzden bakışlarınız hiçbir obje üzerinde iki saniyeden fazla takılı kalmamalıdır. Devamlı bir sonraki varmanız gereken güvenli alana ve ileriye bakın. İleri bakış nedir? Nasıl Gelişir? Sürüş esnasında ileri nasıl bakılır? Sürüş esnasında en önemli olay ileriye bakabilmektir. İleriye bakabilmek, neyin önemli olduğunu fark etmek, motosiklet sürücülüğünün hayati öneme haiz bir unsurudur. Bu unsur sanki herkesin kolayca uygulayabileceği bir şeymiş gibi gözükebilir fakat göreceksiniz ki ileriye bakış hakkında öğrenilecek çok şey vardır. Baktığınız tarafa doğru sürersiniz bu yüzden dönüşü iyi öğrenebilmeniz içinde doğru yöne bakmak zorundasınız. Trafikte sürüş için genelde gördüğünüzden fazlasını fark etmek zorunda olduğunuzu göreceksiniz.

AYNALARIN AYARLANMASI

. Birbirlerinin eksiğini tamamlayacak şekilde ayarlayın.
. Kör nokta kalmayacak şekilde aynalarınızın ayarını yapınız.
. Herhangi bir yan aynadan kolunuzu veya omzunuzu görüyorsanız o aynayı daha fazla yola doğru açınız ki daha fazla yolu ve daha az kendinizi göresiniz.
. Sürüş esnasında 5-7 saniyede bir arkanızı aynalardan kontrol etmeyi alışkanlık haline getiriniz.
Örnek: Sağ aynanızı kör noktaları görmek için ayarlıyorsanız sol aynanızı arkanızdaki yolu ve trafiği görecek şekilde ayarlayınız.
Not: Ayna ayarınızı yaparken Türkiye de sağ trafik yavaştır sol hızlıdır diye bir ayrımla ayardan kaçının çünkü maalesef bu kurala uyan pek yok.

FREN YAPMAK

. Gazı kapatın. Ön frenle başlayın. Ön fren kolunu ani bir hareketle kapmayın. Önce hafif dokunun (%20)kafa biraz dalınca daha sıkı(%80) sıkabilirsiniz. Kilitlemeden.
. Bu işlem esnasında gözünüz ileride ve yol yüzeyinde olsun. Kayganlık belirtisi veren yol yüzeyi renk ve desenlerinden ön tekeri uzak tutunuz.
. Kaygan zeminde acil frenleme gerekirse frenleme yerine kıvırarak boşluklara kaçmanız daha uygun olabilir.
. Yokuş aşağı gevşek zeminlerde arka frenle birlikte vites küçülterek motor freni yapmayı tercih ediniz. Ön frene dokunmayınız.
. Bir seneyi doldurmadan yolculu sürüşler yapmayınız. Dinlemeyip yaparsanız yalnızken yaptığınızdan daha önceden fren yapmaya başlayınız.
. Duruş yapacaksanız debriyajı çekip 1. vitese kadar vitesleri düşürünüz. Aksi takdirde tekrar kalkışta motoru stop ettirirsiniz.

ACİL FRENLEME(MAKSİMUM FRENLEME)

. Gazı kapatın.
. Ön freni sıkınız.
. Arka freni sıkınız.
. Ön freni daha fazla sıkınız.
. Motoru teklemeye düşürmeden veya stop ettirmeden debriyajı çekiniz.(Vitesli motorlarda).
. Vites ve aynalarla uğraşmayınız.
. Tekerleri kilitleyip kaydırma yapmaktan kaçınınız.
. Motoru düz bir hatta tutunuz.
. Gözünüzü ilerinizden ayırmayınız. Şahin gibi süzünüz. Bir Japon şahin türü olan avcı kuş kilometrelerce yukarıdan avını görüp saatte 300km hızla pikeye geçer. Bu avcı kuşun adı Japonca HAYABUSA dır.
. Acil durumlarda motor tam durduğunda sol ayağınızla yere basınız sağ ayağınız arka fren pedalı üzerinde hazır olsun.
İpucu: Kuru havalarda ön freni ağırlıklı kullanın(%80) ve hedefiniz en çabuk olarak en kısa mesafede durmak olsun. Yağışlı havalarda, ıslak zeminlerde ön fren ağırlıklı fren yapılmamalıdır. Eşit dağılım (%50-50) tavsiye edilir ve duruş süresi iki misline çıkarılır. Islak havalarda ön tekerin kontrolünü kaybetmek çok kolaydır.

DURMAK

. Dengeyi muhafaza ederek motoru dik konumda tam duruşa getiriniz.
. Tam duruş gerçekleştiğinde iki ayağınızla birden yere basınız.
. Ayaklarınız tüm alt yüzeyi ile yere basınız. Parmaklarınızla yada ayağınızın yarısıyla değil. Bunu yapamıyorsanız motor size yüksek geliyor demektir.

DÖNÜŞ YAPMAK

Teknik:
. Selede ağırlığınızı aktarınız.
. Dış(dönüşün aksi yönündeki) taraftaki dizinizi tanka bastırınız.
. İçteki(dönüş tarafındaki) pedala ağırlığınızı veriniz.
. Kontrayı basınız. Sağa dönüş için sağ elciği sola dönüş için sol elciği ileri itin.
. Virajın tam ortasına gelip çıkışı gördüğünüzde dış taraftaki pedala ağırlık vererek motoru dik konuma getirin ve doğru bir şekilde pozitif gazlamaya geçiniz.
Prensipler:
. Gözlemek: Her şeyden önce aynalardan kontrol ediniz. Dönüş yapmanınız yoldaki pozisyonunuzu, hızınızı ve yönünüzü değiştirecektir. Bu yüzden hareketinizi emniyete almak durumundasınız.
. Sinyal vermek: Yoldaki araçlar dönüş niyetinizi sinyal vererek belli edin.
. Manevra yapmak ve pozisyona girmek: Hareketinizle motoru dönüş pozisyonuna sokun; sol dönüş için hattın sol çeyreğine sağ dönüş için hattın sağ çeyreğine geçin.
. Hız: Yavaşlamaya başlayın(önce ön fren sonra onu arka fren takip etsin) ve vites küçülterek virajı almağa hazırlanın. Doğru yaklaşım çok önemlidir bu sayede bakmak ve görmek için ve gördüğünüz, üzerinize gelen tehlikelere karşıda zamanında reaksiyon göstermek için yeterince vaktiniz olsun.
. Bakın: Dönüşten vazgeçmek için çok geç olmadan yaşam kurtarıcı bir bakışla çevrenize son bir kere bakın. Sağ dönüşlerde dış kenarınızı sol dönüşlerde iç kenarınızı kontrol ederek sizi sıkıştıran var mıdır emin olun.
. Kontrol: Dönüşü tamamladığınızda da arkanızı tekrar kontrol edip sinyalinizi söndürmeyi unutmayın.
İpucu: Ağır motorlarda veya yolculu sürüşlerde doğru vitese düştüğünüzden bilhassa emin olunuz. Dönüş sizin öngördüğünüzden daha dar çıkıp hızınızı düşürdüğünde tekrar bu hızdan motoru kaldıracak doğru viteste olmak bazen lüzumsuz yaralanmalara bazen de yaşam kayıplarına engel olur.

U DÖNÜŞÜ YAPMAK

U dönüşü tekniğinin anahtarı yavaş sürüş kontrolüdür. Esası motorun dönüş boyunca hareketini sağlamak ve hızı arka fren vasıtasıyla kontrol altında tutmaktır.
Aşağıda temel teknik safhaları verilmiştir:
. Pozisyon seçmek: Yolun mümkün olduğunca en fazlasını kullanınız. Kaldırıma mümkün olan en yakın noktadan başlayınız. Ayağınız için gerekli yeri bırakmanız yeterlidir.
. Gözlemek: Başlamadan önce çevrenizin serbest ve güvenli olduğundan emin olunuz. Ön ve arkanızı gelen vasıtalar olup olmadığı konusunda kontrol ediniz. Yayalara dikkat ediniz.
. Hareket: Motor devrini normalden biraz yüksek tutunuz. Ön frene dokunmadan debriyajı kavrama noktasına getirip hareketi başlatınız, ayağınız arka frende olsun. Dengenizi sağlamak için dönüşün tersi yönüne biraz sarkınız. Son bir bakışla kontrolünüzü yapınız. Gidonu eşit ve rahat hareketlerle ama sonuna kadar çevirmeden döndürünüz. Hareket esnasında hızınızı arka frenle kontrol ediniz. Bakışlarınız dönmek istediğiniz yöne doğru olmalıdır. Yere yada kaldırıma bakmayınız.
. Bitiş: Dönüşü tamamlayıp başladığınız pozisyonun karşı tarafına ulaştığınızda durunuz ve uzaklaşmadan evvel tekrar ön ve arkanızı kontrol ediniz.
İpucu: Şayet devrilir gibi bir eğilim olursa debriyajı biraz daha bırakarak süratinizi artırınız. Yeterince dar dönemezseniz arka frene basarak hızınızı düşürünüz. Yokuş yukarı iseniz daha fazla gaz ve yokuş aşağı iseniz daha fazla arka fren gerekecektir. Ters eğimli yollarda da aynı durum geçerlidir.

MOTOSİKLETLE YÜRÜMEK

Motosikleti yanınıza alıp yürümek durumunda kalırsanız motorunuzu itmeyin çekin. Küçük motorları itmeniz problem olmayabilir ama ağır motorları kontrol etmek de zorlanırsınız.
Teknik:
. Bedeninizi gidona yakın tankın yanında tutunuz. Motorun kütlesinin büyük bölümü arkanızda kaldığında motorla birlikte yürürken manevra yapmanızın daha kolay olduğunu göreceksiniz.
. Sürüş pozisyonundaki gibi gidon elciklerini iki elinizle iki taraftan tutunuz. Ön freni gerekirse kullanınız. Tekeri kilitlemek den kaçınınız.
. Motoru hafif kendinize doğru yatırın. Dik tutmaya çalışmayın. Dik durumda iki tarafa da düşebilir ve sizden uzağa doğru düşerse tutmanız mümkün değildir.
. Başınızı yukarıda tutarak gittiğiniz yere bakınız ve diğer yolu kullananların da farkında olunuz.
İpucu: Ağır motorlarda motordan inmeden yan ayağı açmış olmayı adet haline getiriniz. Yürüyüşü bitirip tekrar motora bindiğinizde yan ayağı tekrar kapatınız.

SÜRÜŞ ÖNCESİ KONTROLLER

1. Lastikler(tekerler ve frenler)
2. Kumandalar(farlar ve elektrik)
3. Yağ(zincir ve şase)
4. Yan ayak ve orta sehpa(eğilme bükülme var mı?)


Hayatınızı ortaya koyarken bunların biniş öncesi kontrolünü ihmal etmek budalalıktan da öte bir düşünce eksikliğidir. Hidrolik boşalmış olabilir, lastikte çivi olabilir(lastik henüz inmemiş olsa da), servisten çıksa da tahliye tapaları gevşek olabilir. Birkaç saniyenizi ayırmak sizi büyük dertlerden koruyacaktır.

Diğer hayati parça yani sürücü için ne demeliyiz?

Sürüşe hazır mısınız?
Haleti ruhi yeniz uygun mu?
Yeterince dinç ve ayık mısınız?
Giyiminiz uygun mu?


İnsan faktörünün kazalardaki etkisi önemli bir yer tutmaktadır. İçmeden önce alınan az alkol tüm uyarılara rağmen uyulmamakta ısrar edilen “alkollü araç kullanmayınız” kuralının sürekli ihlal edilmesidir. Bir kadeh bile mahsurlu iken birkaç kadeh içip ve en az iki saat geçmeden motor sürüşüne kalkışmak otoriteler ne kadar uğraşırsa uğraşsın sürücülerin bir çoğunun ihlale devam edeceği yanlış bir davranış olarak ilk sırada yerini koruyacak gibidir. Tabi birde kullanımı kanun dışı ilaçlar var. Bunları kullananlar zaten bu tip yazıları da okumayacaklardır. Peki normal ilaçlar. Soğuk algınlığı için aldığımız bir ilaçla bile motor kullanılmamalıdır. Kullandığımız ilaçların sürüş yeteneği üzerindeki etkilerini bilmemiz gerekmektedir. Bu motor olsun diğer araçlar olsun aynıdır. Bu ilaçların reçete ile satılmaları bedenimizin ve zihnimizin üzerindeki yan etkilerini değiştirmeyecektir.

Kapalı garajda karbon monoksit gazına maruz kaldıktan sonra motor kullanmak, yada solventli bileşiklerin kokularına maruz kaldıktan sonra motor kullanmak. Bu malzemeye eldivensiz temas etmeniz bile sizin bedensel uygunluğunuzu etkileyecektir. Yüksek irtifalarda da bir müddet sonra bedensel değişimler başlayacaktır. Bilhassa viraj alışlarınız esnasında bazı problemlerin başlaması kaçınılmazdır. Yada bedeninizin limitlerini göz önüne almadan seyahat planları yapmışsanız motor üstünde uyuya kalmanız sürpriz olmamalıdır.

Uzun müddet motor sürüşleri bitkinlik yaratır. Bu süreç sizin öngörebileceğinizden çok daha önceleri başlayabilir. Çünkü siz rüzgar direncini hesaba katmış olabilirsiniz ama rüzgar sesinin de yorucu bir etken olduğunu düşünmemişinizdir, titreşimi hesaba katmışsınızdır ama sizin bedeninizin bu titreşim karşısındaki reaksiyon şeklini tam bilemezsiniz, gürültülü egzozlarınızın güç artışı sağladığını ve fark edilirliği (duyulurluğu) sağladığını bilirsiniz ama sesin volümünün bedeniniz üzerinde yorucu etkileri olduğunu bilmiyorsunuzdur. Size çarpıp geçen rüzgarın bedeninizi serinletirken bir müddet sonra normal ayakta dururken olduğundan çok daha hızlı bir tempoda kurutacağını bilmeyebilirsiniz. İyi bir ön cam, kulak tıkaçları, kask ve tabi sessiz egzozlar yüksek sesin beyninizi tüketen olumsuz etkisini bertaraf edebilir. Sesli egzozlar için kaza önleyici diyenler görünürlüğün duyulurluktan daha önemli olduğunu unutmasınlar, esasen bu ses daha çok başkaların etkilemek için kullanılıyor sanki.

Yaz günleri yada kış günleri uzun seyahatler planlıyorsanız ilk gününüzde uzun seyahatlerden kaçınınız. Bırakınız ilk gününüz ısınma günü olarak kalsın. İkinci üçüncü günlerde yoğun mesafeler yapmanız doğru olacaktır. Seyahatiniz esnasında hafif şeyler yiyin. Ağır yiyecekler uyku getirir. Suyunuzu susamadan önce içiniz. Grupla birlikte seyahatlerde seyahat planlarınızı daha gevşek tutun, ara molalar daha fazla olsun. Bir sürücü tüm grup için tehlike oluşturabilir.

Öfkenizi evde bırakın. Gerekiyorsa size yol vermemekte direnen bir sürücüyü takibi terk edin ve güvenli bir yere çekilerek o vasıtanın uzaklaşmasını bekleyiniz. Unutmayın büyük devamlı haklıdır. Önemsemeyin daha doğrusu onları muhatap almadan savuşturunuz. Öfke ve benzer şekilde korkunun motor sürücülüğünde yeri yoktur. Yüksek stres seviyesi size hata yaptırır. Nabzınız yükseliyorsa hemen kenara çekin ve tekrar yola çıkmadan iyice sakinleşin. Esasen bu tavır tüm vasıta sürücüleri için, bisiklet dahil, geçerlidir. Herkesin bu şekilde düşünememesi ne kadar kötü.

1 Mart 2008 Cumartesi

BAKMAK VE GÖRMEK

BAKTIĞINIZ YERDESİNİZ

Daima gitmek istediğiniz yöne bakınız.

bakış

Yarışçıları düşünün. Bu sürücüler muazzam hızlarda seyrederler ve şayet sadece önlerine bakıp geniş tarama ve ileriye bakış konusunda eğitilmemiş olsalardı hiç birisi o pistlerden sağ ve sağlam çıkamazdı. Bu şu demektir; bulunduğunuz yerden ileriye bakmak, sürüş için mutlaka uygulanması gereken önemli bir sürüş güvenlik tekniğidir.

Hep bu konuyu yazdık ve hala da yazıyor ve değişik açılardan konuyu ele alıyoruz. Ama bakışların yanlış kullanılmasının sebep olduğu o kadar çok kaza var ki. Dönemece gelene kadar ileriye bakmayıp yoldan çıkanların sayısı az değildir. Doğru bakmanın ve ilerisini görmenin önemini ne kadar vurgulasak azdır. Bu durum sürat arttıkça daha bir önem kazanmakta yarışta olmazsa ölüm yada kaza demek haline gelmektedir. Yüksek süratlerde yarışçı motorunun ne yapacağını çok önceden görmek zorundadır. Yarışçılar 180 derecelik dönemeçlere girerken yolu değil de sanki kenardaki seyircileri kontrol eder gibidirler. Halbuki seyircilere bakmazlar, saniyenin onda biri sonrasında olmak istedikleri noktaya bakarlar.

Bakışlarınızı dar dönemeçlerde test ediniz. Bu boş bir dağ yolu da olur yarış pisti de olur. Apeks noktasını seçin ve o noktanın ötesine, dönüşünüz esnasında o noktaya yaklaşırken ne zaman bakmaya başladığınıza dikkat edin. Şayet o noktanın üzerine gelince ötesine bakıyorsanız siz o noktaya bakışlarınızı kilitliyorsunuz demektir. O noktaya 6-7 metre kalaya kadar bakışlarınızı onun ilerisine çevirmemişseniz yine geç kalmışsınız demektir. Siz motosikletinizi yönlendirmenizle bakış yeteneklerinizi birbirine uyumlu hale getirmek ve dönüşte seçtiğiniz herhangi bir noktaya, o noktaya bakmadan her seferinde üzerinden geçebilecek yönlendirmeyi yapabilmelisiniz. Bu peri ferik görüşünüzle tekerleğinizin takip ettiği izi tararken aynı anda ileriye, bir sonraki referans noktanıza bakıyor olmanız demektir. Bunu bir arkadaşınızla, o sizi bir yerden gözlerken pratik yapın, ne kadar başarılı olduğunuzu yada olamadığınızı size arkadaşınız söyleyebilir. Zamanla istenilen sonuçlar gelmeye başlayacaktır.

Bir dönemeç daraldığı zaman bakışlarınız gitmek istediğiniz yerde olmalıdır. Bu dönemcin çıkışı yada bir engel varsa bu engelden kaçış çizginiz olmalıdır. Ama engelin kendisi veya izlediğiniz dönüş çizgisi de peri ferik görüş taramanız içinde olmalıdır.


HEDEFE BAKIŞLARIN KİLİTLENMESİNİ ANLAMAK

En kötü yönü bakışların kötü tarafa kilitlenmesidir. Yani karşıdan gelen araca, yoldaki engele. İyi tarafa değil yani önünüzdeki güvenli kaçış yolunuza ya da engelden kaçış yoluna. Buna ilaveten bakışların kilitlenmesi sizin sürati algılama kabiliyetinizi karartacaktır. Hızlı sarılan bir DVD kasedinin görüntüsü misali.

Hiç gece vakti yol alırken karşıdan gelen trafiğin ışıkları ile dikkatinizin dağıldığı ve o hatta doğru gittiğiniz olmadı mı? Yada bir dönemeçte bakışlarınızın park etmiş arabaya/bir kuşa/çocuğa takılmasıyla dönüş hattınızın açıldığı olmadı mı? İşte bu arkadaşlar bakışların hedefe kilitlenmesidir.

Bu terim ikinci dünya savaşı sırasında savaş pilotlarının hedeflerini şaşırmamaları için bakışlarını hedeflerine kilitlemeleri öğretisinden türemiştir. Hedefe odaklanan pilotların bu hedeflerdeki objelere neredeyse çarpma riskleri ortaya çıkmaktaydı. Bu durum motor veya diğer araç sürücüleri içinde aynı şekilde geçerlidir.

Motosiklette nereye bakılırsa oraya doğru yönlenme olur. Bir dönemeçte dönemecin içinden gitmek istediğiniz noktaya baktığınızda dönüş çok kolay olacaktır. Acemi biri için keskin bir dönemeci dönmek tam olarak olmak istediği yöne bakması gerektiğini öğrenmedikçe olanaksızdır.

Yavaş hızlardaki manevralarda da bakışların aynı şekilde kullanılması şarttır. Kısaca bir engelden kurtulmak için engele değil ondan kaçış yoluna bakınız. Arasında sürüş yaptığınız yol çizgilerine değil ama çizgiler arasındaki yolunuza bakınız, karşıdan gelen araca değil kendi hattınıza bakınız. Bir dönemeç esnasında kaldırıma, elektrik direklerine yada başka bir objeye değil dönüşün içine doğru, olmak istediğiniz yere bakınız.

Bir dönemece hızla girdiğinizde vücudunuz kasılır ve beyniniz panikleyerek sizin çarpmak üzere olduğunuz objeye bakışlarınızı kilitler. Bu kolayca üzerinden gelinebilecek bir durum değildir. Ama eğer gevşemeyi öğrenip çıkış yoluna bakarsanız bedeniniz ve motorunuz da buna göre hareket edecektir. Bu ayna zamanda arka freni kilitleyip kaymaya sebep olduğunuzda da kullanabileceğiniz harika bir tekniktir. Ufuktaki olmak istediğiniz bir noktaya bakışlarınızı kilitleyin göreceksiniz ki bir çok kaymanın altından rahatlıkla çıkabiliyorsunuz.

BİNİCİLİK DENEYİMİ

Yeni, deneyimsiz bir motosiklet sürücüsü, deneyimli bir sürücünün sahip olduğu dayanıklılığa sahip olmayacaktır. Motosiklete binme konusunda...