27 Nisan 2010 Salı

GÖRÜNÜRLÜK

Motosiklet sürüşünde en büyük problemlerden birisi fark edilmemektir. Diğer büyük araçların sürücüleri genellikle kendileri için tehdit oluşturabilecek, muhtemel bir çarpışmada kendisine zarar verecek araçları görmek üzere bakmağa şartlanmışlardır. Buna ilaveten motosikletlerin küçük hacimleri hem daha uzakta gibi görülmelerine hemde yaklaşım hızlarının yanlış tahmin edilmesine sebep olmaktadır.

Burada iki hususa dikkat edilmesi kaza riskini önemli ölçüde azaltmaktadır:
1. Sürücü üzerine fark edilmesini kolaylaştıracak açık renkli, parlak giysileri(sarı-turuncu), kask da beyaz rengi yada açık renkleri tercih etmelidir.
2. Sürücü ön farını gece veya gündüz açık tutmalı ve hattı içinde çevresinin kamuflajından kendisini ayırt ettirecek pozisyonları almalı ve hareketleri yapmalıdır.

Genel olarak pozisyon seçerken size maksimum alan korumasını sağlayacak ve maksimum görünmenizi sağlayacak konumun seçilmesi gerekir. Bunun içinde tek bir en iyi konumlanma pozisyonu yoktur. Trafiğin durumuna göre, trafik durumu değiştikçe sizde yeni pozisyonunuzu almak üzere konumunuzu değiştirin.

Yol hakkı gaspı, yol vermeme problemiyle karşılaştığınızda siz yoldan çekilin. Kelimenin lügat anlamıyla siz tehlikeden uzaklaşmaya bakın. Sola dönen bir araç varsa veya soldan yolunuza çıkan bir araç varsa sağa kaçın. Sağdan bir ihlal varsa sola kaçın. Önden gelen bir tehlike karşısında yavaşlayın ve hazır bekleyin.

Karşıdan gelen araçlar karşısında ne kadar fazla açıyla konumlanırsanız, motosikletin yandan görünüşü önden görünüşüne göre daha fazla hacim sunar, o kadar daha iyi görünürsünüz. Hattınızın içinde kalarak yapacağınız bir iki slalom hareketi de fark edilme şansınızı kuvvetlendirecektir.


Photobucket
Araçların kör alanlarında kalmayın. Bu alanları çabuk boşaltın. Ayrıca sizin kendi kör alanlarınızdaki araçları da omuz üstü bakışla kontrol altında tutun. Kör alan demek sizin fiili görüş alanınızın bittiği ve aynalardan görüş alanınızın başladığı noktalar arasında kalan alanlardır.


Photobucket
Yoğun trafik de takip mesafenizi 4-6 saniyeye kadar uzatın. Bu sizin trafik kalabalığı olarak bir bütün içinde detay olmanızı engeller ve daha fark edilir olmanızı sağlar. Daima kötü ihtimalleri de düşünerek kaçış kapılarınızı açık tutmayı unutmayınız.


Koyu gri alanla işaretlenmiş olan bölge kavşaktaki sarı aracın kör alanıdır. Yani yol kenarındaki nesnelerin görüşü engellediği alan ve bu alanın için sizde kısmen varsınız. Bu durumda yapabileceğiniz en akıllıca şey en hattınızın sol tarafına konumlanmanızdır. Yani sarı bölgeye. Buradan görünmeniz mümkündür.
Photobucket


Bu grafikte saat 01.00 yönündeki sarı aracın görüntüsü hem yol kenarındaki nesneler tarafından hem de önündeki ağır vasıta tarafından engellenmektedir. Burada dikkat ederseniz motosiklet sürücüsünün sarı araca görünmesini sağlayacak alan seçimi daralmıştır. Yoldaki ikinci bir nesne diğer sürücülerin sizi görme imkânlarını çok daraltmıştır.
Photobucket


Şimdi aynı kavşakta size göre saat 11.00 pozisyonundan sola dönmekte olan yeşil araca bakalım. Burada da sürücünün görüşü yol kenarındaki nesneler tarafından engellenmiştir. Ancak değişik gözlem açısı olduğundan sizin konumlanma stratejinizin değişmesi gerekmektedir. 11.00 pozisyonundaki aracın sizi görebileceği pozisyon hattınızın en sağ tarafıdır.
Photobucket


Şimdi sürücünün önünde birde ağır vasıta var. Saat 11.00 yönündeki araç tarafından görünebilmeniz için uygulamanız gereken strateji önemli ölçüde değişmiştir. Hattınızın sağını kullanmak hala akıllıcadır fakat takip mesafenize dikkat ediniz. Takip mesafenizi kamyonun yada yol kenarındaki nesnelerin arkasında kaybolmayacağınız şekilde ayarlayınız.
Photobucket


Saat 12.00 yönündeki kırmızı aracın sürücüsü kendisine doğru gitmekte olan ağır vasıta nedeniyle daha küçük görüş alanına sahiptir. Bu sürücü tarafından görünebilmeniz için olabildiğince sol tarafa yanaşınız. Bu durum saat 11.00 ve saat 01.00 deki sürücüler tarafından görünebilmenizde problem yaratabilir. Bu sürücüler sadece kendileri için tehdit olan araçlara dikkat edip sizi unutabilecekleri gibi sizde kör alanlar geçiş yapmış olabilirsiniz. Burada sürücünün konumlanmak için yapabileceği çok az bir seçim vardır. En iyisi kendinizi baştan bu duruma hiç sokmamanızdır. Fakat her nasılsa bu duruma girdiyseniz her sürücünün sizi gördüğünden emin olunuz. Eğer siz sürücülerin başlarını görüyorsanız onlarda sizi görebilir. Tabi bakıyorlarsa. Eğer sürücülerin başlarını göremiyorsanız onlarda sizi görmüyor demektir. Bu durumlarda en kötü ihtimallere hazır olun.
Photobucket


Gördüğünüz gibi saat 11.00, 12.00 ve 01.00 yönlerinden sola dönüş yapacak birçok araçla aynı anda karşılaştığınızda ayrıca önünüzde giden bir ağır vasıta var, hem yol kenarındaki nesneler ve hem de kamyon görülebileceğiniz alanı iyice daraltır.
Photobucket


Sürücülere kavşaklara çok yakınken hat değiştirmekten kaçınmalıdır. Diğer sürücüler sizin bir evvelki durumunuza göre pozisyon almış olabilirler. Bu kavşağa çok yakınken yapılan hat değişimleri öbür sürücüleri yanıltabilir. Kavşaklarda ihtiyatlı olun ve daima bir stratejiniz olsun.

21 Nisan 2010 Çarşamba

ÖN VE ARKA FREN KULLANIMI

Photobucket


Sürücü frenleme işleminin en önemli faktörüdür. Frenleme sürücünün keskin dikkatini ve ustalığını ister. Eğer sürücü tehlikenin farkında değilse, aklı başka yerlerde sürüş yapıyorsa en gelişmiş sistemler bile bir işe yaramayacaktır. Frenleri doğru kullanmazsanız en gelişmiş fren sistemleri bile sizin motorunuzu istenildiği gibi durdurmanızı sağlamayacaktır. Bir çarpışmada daha fazla yaralanmaya açık olan motor sürücüsüdür. Bu yüzden sürücü frenleri motosikletinin kontrolünü kaybetmeden agresif bir şekilde kullanmasını bilmelidir. Kaza yapmış bir motor enkazının arkasında uzun bir frenleme izi varsa yetkililerce bu iz sürücünün arka frene basarken ön freni unutmuş olduğu şeklinde motosiklet sürücüsü açısından yüz kızartıcı bir durum gibi kabul edilmektedir. Eğer böyle bir iz yoksa motosikletin çarptığı araç sürücüsünün yol vermeme hatası yaptığı ön görülmektedir.

Eğer, hız kesmeniz gerektiğinde ön freni kullanmaya alışmışsanız bir problemden kurtulmak gerektiğinde ön freni sert olarak çekmeğe meyillisinizdir. Şayet arka freni kullanmağa alışmışsanız bir tehlikede arka frene asılırsınız ve ön frene dokunmadığınızı kazadan sonra fark edersiniz.

Motosikletinizin fren sistemi ne olursa olsun doğru alışkanlıkların kazanılmasına yönelik talimlerin yapılması çok önemlidir. Hurt raporunda kazaların çoğunun düz yollarda ve sürücünün herhangi bir tehlike beklemediği anlarda olduğu belirtilmektedir. Ön freni mutlaka bir yada iki parmağınızla tutun. Hatta otobanlarda dahi trafik olmasa bile eğer kısıtlı görüş varsa bunu yapın.

Şunu unutmayınız: En hızlı, en kısa mesafede duruş her iki frenin birlikte kilitlenmelerinden bir önceki seviyeye kadar maksimum seviyede uygulanmalarıyla gerçekleşir. Şayet motorunuz ABS li ise sistemin devreye girmesinden bir evvelki noktaya kadar uygulama yapılmalıdır. ABS nin görevi kaymanızı önlemektir ama devreye girmesiyle duruş mesafesini uzatır. Bu sebeple sistemi devreye sokmadan kullanırsanız daha kısa duruş mesafesi elde edilir.

Eğer her iki freni birlikte kullanma alışkanlığını geliştirmişseniz acil durumlarda sert frenleyip sonra düşünürsünüz.

Şehir içi yoğun trafikte acil frenleme durumunda dikkat etmeniz gereken diğer bir konu arkanızdaki trafiğin durumudur. Kuyruğunuzda yakın takipte bir araç var mıdır? Arkanızı kontrol ederken bir yada iki parmağınız ön frenin üzerinde sıkmaya hazır olsun.

Şehir içi trafikte en büyük tehlikelerden biride karşı yönden gelen bir aracın aniden kendi soluna yani sizin önünüze kavşak dönüşlerinde yada park çıkışlarında kırmasıdır. Acil frenleme isteyen en tehlikeli durumlardan biridir. Burada genellikle araç sürücüsü sizi görmez yada süratinizi kestiremediğinden görmezden gelir yada yanlış hesap yapar. Ayrıca unutmayın küçük cisimler büyüklere kıyasla olduğundan daha uzakta gözükürler.

Acil frenleme yapmanız gerektiği anda motosikletiniz dik konumda olması gereklidir. Dizlerinizle tankı tutun, ileriye bakın(bakışlarınızla çarpışmadan hemen önceki durmak istediğiniz noktaya odaklanın). Durmaya çok yakın birinci vitese alın ve aynadan arkanızda çok yakın takipte gelen olup olmadığına bakın sonra motoru durdurun ve sol ayağınızla yere basarken sağ ayağınız arka fren pedalına basılı olarak dursun. Burada şehir içi sürüş hızlarının 50 km/saat civarında olduğu göz önüne alınarak açıklama yapılmıştır. Yolunuzu kesen sürücü aracını yolunuzdan çekince de debriyajı yavaşça salın ve yolunuza devam edin. Geçmiş olsun.

İdeal olan frenleme şöyledir: Frenleme esnasında ileriye durmak istediğiniz noktaya bakın. Önünüze, göstergelere yada yanlara bakmayın. Önce ön frene frenlemeyi devreye sokacak kadar dokunun ağırlık öne kaysın. Bu noktada debriyajı çekin gazı kapatın ve her iki freni birlikte devreye sokun. Ağırlık öne transfer oldukça ön freni kontrollü bir basınçla kademeli olarak sıkın. Her iki tekeri de kilitleyip kaydırmadan en kısa sürede durmağa çalışın.

Talim yaparken şu noktalara dikkat edin: Frenleme sırasında motorun bayılmaması için debriyajı çektiniz mi? Sağ ayağınız durduğunuz anda hala fren peginin üzerinde miydi? Arka tekeri kaydırdınız mı? Motosiklette yanlara doğru sallanmalar oldu mu? Birinci vitese almak aklınıza geldi mi? (Birinci vitese almanın hedefi arkadan gelen bir tehlikeden darbe almadan kaçabilmek düşüncesidir).

20 Nisan 2010 Salı

DÖNÜŞLERDE YATIŞ TEKNİKLERİ

Çarpmadan hemen önce durabileceğiniz ya da etrafından kıvırıp geçebileceğiniz halde karışacağınız bir kazayı önlemek istiyorsanız motosikletinizi her iki durum için de yolun görebildiğiniz bölümünde kontrol edebilecek halde olmalısınız. Bu görüş mesafeniz ne kadar kısa ise siz o kadar daha az bilinçli ve daha fazla şansa dayalı sürüş yapıyorsunuz demektir.

Ne kadar ileriye bakarsanız o kadar fazla reaksiyon zamanınız olur. Başınızı kaldırın ve olabildiğince ileriyi mümkün olduğunca detaylı tarayın. 90 km hızla giderken bir saniyede fren yapabildiğimizi kabul edersek önümüzdeki 25-26 metreyi sürekli bakışlarımızla tarıyor olmamız gerekmektedir.

Dönemeçli yollarda görüş mesafesi sık kısıtlanır. Siz reaksiyon süresi kısa olan usta bir sürücü olsanız bile karşınıza dönüşün tam ortasında aniden çıkacak bir tehlikeden kurtulmak için süratiniz çok fazla olabilir. Motorun kontrolünü iyi yapıyor olabilirsiniz ama aniden oluşan bu durumun kontrolünü yapamayabilirsiniz. Er veya geç sizin ustalık ve beceri sınırınızı aşacak bir durum olacaktır. Bu nedenle akıllı sürücü tam donanımlı olarak motora biner. Sürtünmeye ve darbeye karşı tam koruma sağlar. Ayrıca giydiği donanımlar rahat ve kullanışlı olmalıdır ki her seferinde üşenmeden giysin. Bir kaza anında yerde sürüklenirken cildinizle asfalt/mıcır arasında bu donanım olacaktır. Donanımsız asla…


Photobucket

Ağırlığını dönüşün tersine aktarmakla sürücü motosikletin yatış açısının yola göre olan durumunu ayarlar. Dar alan U dönüşlerinde, alt süratlerde, dar dönüşlerde kullanılır. Aynı dönüş çapını elde etmek için motosikletin en fazla yatırılmasını gerektiren teknik budur.

Ağırlığınızı merkezi pozisyonda muhafaza ederek dönmek. Bu nispeten geniş yollarda ve rahat sürüş tempolu sürüşler için uygundur. Yoğun trafikte tercih edilmelidir.

Beden ağırlığının dönüş içine kaydırılması sarkmak tekniğidir. Her dönüşte daha iyi kontrol sağlamak için motordan sarkmak zorunda değilsiniz. Sele üzerinde hafifçe bir taraftan diğer tarafa doğru kaymak bize ağırlık transferi için gerekli olan hareketi sağlar. Yollar için bu yeterlidir. Yarışlarda ki aşırı sarkmalara lüzum yoktur. Bunlar pistlerdeki ciddi süratler içindir. Ağırlık transferi bize hem daha fazla yatış açıklığı sağlayacaktır hem de gidonun yönlendirme tepkisini kuvvetlendirecektir. Daha az kuvvetle yönlendirme sağlanacaktır. Çünkü bu teknik lastiklerin yerle temas halkalarını motorun merkez hattına daha yakın tutmaktadır. Yatış açıklığı az, hemen parçaların yere sürtündüğü motorlarda sarkmak bu soruna olumlu katkıda bulunacaktır. Tabi önyükleme ayarlarının eksikliği de yere sürütünmelere sebep oluyor olabilir.


Photobucket

Motosikletin yönlendirilmesini ve dengesini ön tekerleğin yerle temas eden halkası sağlar. Bu hem önün geometrisi ve hem de sürücünün gidon vasıtasıyla verdiği komutlarla olur. Eğer motosiklet dönüş yönüne az döndürülmüşse daha fazla yatmak ister. Eğer ön teker dönüşe doğru fazla döndürülmüşse motosiklet kalkmak ister. Ön tekerdeki sürükleme direnci yönlendirmeğe olumlu katkı yapar ve lastiğin yerle temas halkası motorun yatmak istediği yönü tayin eder.

Dönüş yönünde eğimli bir yol lastiğin yola neredeyse dik basmasını sağlar. Bu da temas halkasının motorun merkez hattına olabildiğince yakın olması demektir. Halbuki dönüş yönüne ters bir yol eğimi temas halkasını merkezden olabildiğince uzaklaştırır. Bozuk/değişken yüzey eğimli yollarda lastik temas halkası devamlı yer değiştireceğinden lastik itilip çekilecektir. Bu durum sürüşün acayip bir hal alması demektir.

19 Nisan 2010 Pazartesi

KONUMLANMAK

Photobucket

Hattın içinde kalınarak yapılan yer değiştirmelere pozisyon değiştirme denir. Diğer hatlara geçiş ise hat değişimidir. Arabalara göre çizilmiş hat genişlikleri motosiklere hat içinde üç değişik konum alma imkanı verir. 1. Sarı(Sol), 2. Turuncu(Merkez) ve 3. Kırmızı(Sağ).

Aldığınız pozisyon size aşağıdaki avantajları sağlamalıdır:

1. Görünmenizi ve görmenizi iyileştirmelidir.
2. Diğer araçların kör noktalarına girmenizi engellemelidir.
3. Yol yüzeyinden gelecek tehlikeleri erken görmenizi sağlamalıdır.
4. Hattınızı diğer sürücülerden korumalıdır.
5. Niyetinizi belli etmelidir.
6. Diğer araçların yaratacağı rüzgâr patlamalarından sizi korumalıdır.
7. Kaçış yolu sunmalıdır.
8. Dönüş keskinliğini azaltmalıdır.


Genel olarak pozisyon seçerken size maksimum alan korumasını sağlayacak ve maksimum görünmenizi sağlayacak konumun seçilmesi gerekir. Bunun içinde tek bir en iyi konumlanma pozisyonu yoktur. Trafiğin durumuna göre, trafik durumu değiştikçe sizde yeni pozisyonunuzu almak üzere konumunuzu değiştirin. Eğer tehlike sadece solunuzdan geliyorsa 2 yâda 3üncü pozisyonda sürüş yapınız. Eğer muhtemel tehlike sağdan gelebilirse 1 veya 2inci konumda pozisyon alınız. Eğer her iki yönden tehlike geliyorsa merkez konumda yani 2 de pozisyon almak gerekir.

Dönüşlerde en iyi hat dönüş yayının izlenmesi olmayabilir. Hattaki pozisyonunuzu trafik, yol ve dönüş tipini göz önünde bulundurarak değiştirebilirsiniz. Eğer trafik yoksa dönüşe açık girip görüş mesafenizi ve etkin dönüş çapınızı artırın. Döndükçe içe doğru kayın - hattınızı kapatın - ve dönüşün merkezini(apeks) geçince tekrar dışa çıkış için yönelin. Bir diğer alternatifte dönüşe başlamadan önce hattınızın içinde merkez pozisyonu alıp çıkışa kadar bunu muhafaza ederek dönmektir.


Photobucket

Arabaların aynalarının arkasındaki üçgen bölüm aracın sürücüsünün görebildiği alandır. Sarı motosiklet bu alanın dışındadır ancak aracın gerisindedir. Bu kötü bir konumlanma sayılır. Yeşil motosiklet ise hem görüş alanının dışında hem de arabaya paralel sürüştedir. Bu ikinci durum ölümcüldür. Araçların kör noktalarında yakın sürüş yapmayınız.

Araçları sol tekerlek izinden takip ediniz ama en hızlı hatta(sollama hattı) gidiyorsanız önünüzdeki aracın sağ tekerlek izinden gitmeniz daha iyidir. Çünkü solunuzda sizi görmesi gereken başka bir araç olmayacaktır.

Konumlanmada aranan faktörlerin başında iyi görüş alabileceğiniz yerde olmak ve iyi görüş verebileceğiniz yerde olmak esastır. Motosiklet sürücüsü olarak görünmesi zor bir obje olduğunuzu hiç unutmayınız.

Diğerlerinin sizi gördüğüne dair hiç bir garanti yoktur. Göz temasına da güvenmeyin. Çok sık olarak araç sürücülerinin direk olarak motosiklete baktıkları halde onları görmedikleri bilinmektedir. Güvenebileceğiniz tek şey kendi gözleriniz olsun. Eğer araç yolunuza girecek durumda ise onun yolunuza gireceğini varsayarak hareket edin. Usta sürücüler devamlı tehlike senaryosu ile sürüş yaparlar. Tehlikeye girmek için değil tehlikeden kaçınabilmek için. Kavşaklarda görünme şansınızı artırın. Çevrenizde bir reaksiyon verebileceğiniz yeterince alan bırakın. Debriyajı ve her iki freni kavrayın ki tepki süreniz kısalsın. Kavşağa yaklaştıkça hızınızı düşürün. Girdikten sonra dönüş yapmağa hazırlanan araçlardan uzakta durun. Hızınızı ve pozisyonunuzu radikal bir tarzda değiştirmeyin. Diğer sürücüler sizin dönmeğe hazırlandığınızı sanmasınlar.

Toplu halde yapılan gurup sürüşlerinde araya başka vasıtanın girmesini engelleyecek kadar biribirinize yakın ama birbirinizi engellemeyecek oranda da birbirinizden uzak olmağa özen gösteriniz. Daima önünüzde ve yanınızda serbest kaçış hattı olacak şekilde fermuar düzeninde gidiniz. Aşağıda ki şekilde fermuar düzeni görülmektedir. Oklar serbest kaçış alanlarını işaret etmektedir.

Photobucket


Kavşakda konumlanma:

Kırmızı ok istikameti yanlış, yeşil doğru konumlanış yönleridir. Karşı yönden size doğru gelen araca ne kadar büyük hacim görüntüsü verirseniz sizi o kadar iyi görmesini sağlarsınız. Motosikletlerin önden veya arkadan görüntü hacimleri küçüktür ama yandan bu görüntü hacmi büyür. Bu sebeple daima karşıdan gelen aracın size bakış açısını genişletmeğe çalışınız. Buda uzak hatta gaçmekle olur. Yine bu şekilde aranızdaki mesafeyi de artırmış olursunuz.

Photobucket

Photobucket

Photobucket

Kör alanlar ve engellenen görüntü:

Photobucket

Şehir içi sürüşlerde bir aracın arkasında iken o aracın sürücüsünün sizi orta dikiz aynasından görebileceği pozisyonu alınız. Buda merkezi konumdur. Sürücüler yan dikiz aynalarından daha sık orta dikiz aynasını kullanırlar.

Merkez pozisyonda yol yüzeyindeki diğer araçlardan döküntü biriken yağın yüzey genişliği genellikle 10cm i geçmez. Yol ıslak değilse hattın merkezi kısmı sürmek için yeterince güvenli sayılabilir. Merkez pozisyonun ortasındaki 10cm birikintinin her iki kenarında merkez hatta kalınarak sürüş yapılabilir. Yüksekliği fazla olan yağ birikintilerinin üzerinde sürüş yapmaktan kaçınınız. Genellikle yoğun trafiğin olduğu kavşaklarda ve gişe geçişlerinde bu birikintilerin miktarı(kalınlığı ve genişliği) fazladır.

18 Nisan 2010 Pazar

APEKSLEME ŞEKİLLERİ

Erken, normal ve geç olmak kaydıyla bir dönemeç üç şekilde apekslenir. Hepsi de dönmenizi sağlar ama hepsi aynı güvenliği ve çıkış süratini sunmaz. Üçünün içerdiği artı ve eksileri anlamamız bu bilgileri yollarda kullanmamızı sağlar.

Aşağıdaki grafiklerde kesik kırmızı çizgiler motosikletin takip ettiği hattır. Sürücünün dönüşlerde başladığı ve bittirdiği hattı takip etmektedir.

Sola dönüşler dış hattı takip eder ve en uzun dönüş çapı bu tür dönüşlerdedir. Apeksleme noktasında yolu ayıran çizgiye çok yaklaşılır.

Erken apekslemede(apeksleme noktasında) sürücü dönüşe erken başlar. Bu şekilde giriş motosikleti dönüşün iç tarafına erken yerleştirir ve dönüş çıkışına yakın sürücüyü keskin dönüş yapmağa zorlar. Bu tip apeksleme sürücüye en düşük çıkış hızını verir ayrıca kör dönemeçlerde tehlikelidir.

Normal apekslemede dönüşe başlama noktası ile dönüş çıkışı noktası dönüşün orta noktasından(apeks noktası) neredeyse eşit uzaklıktadır. Hem giriş tarafından hem de çıkış tarafından düzgün bir dönüş yayı çizer. Rahat bir sürüş için tercih edilen şekil budur.

Geç apeksleme en agresif şekildir. En yüksek giriş hızını sağlar. Geç dönüşe başlamak daha yavaş dönüş hızı ister ancak en düz dönüş hattını ve en yüksek çıkış hızını verir. Bu apeksleme şekli en güvenli olandır. Sizi karşı yönden gelecek araçların tehlikeli bölgelerinden uzak tutarken dönemecin daha içlerine doğru derin görüş mesafesi sağlar. Çizimlere bakınız.



Sola Dönüşler:

Photobucket

Photobucket

Photobucket


Aynı şekilde sağ dönüşlerde de üç tür apeksleme şekli vardır. Arz ettikleri özellikler sola dönüşlerle aynıdır. Aşağıda ilgili çizimlerde sağa dönüşler(iç taraftan dönüşler) en kısa dönüş çapını verir ve bankete, uçuruma yada dağ yamacına apekslerken çok yaklaşılır.

Sağa Dönüşler:

Photobucket

Photobucket

Photobucket

13 Nisan 2010 Salı

DÖNEMEÇLERDE SÜSPANSİYON AYARLARININ FONKSİYONLARI

VİRAJDA SÜSPANSİYON AYARLARININ FONKSİYONLARI

Photobucket

Kırmızı(1). Ön Kompresyon
Bu köşeyi düzgün dönebilmek için frenin burnu bastırıcı etkilerini ön kompresyonun kontrol etmesini istediğiniz zamandır.

Sarı(2). Ön Geri Sekmesi
Frenleri bıraktığınızda ön geri sekme ayarının doğru yapılmış olması sizin dönüş hattınıza tutunmanızı sağlayacak oranda çatalın kontrollü açılımını sağlar.

Yeşil(3). Arka Kompresyon
Gaz verdiğinizde arkanın biraz yere çökmesini istersiniz.

8 Nisan 2010 Perşembe

ARA GAZI

Vites değiştirmek yeterli tecrübeye sahip bir sürücüyü belirleyen üst ölçülerden biridir. Vitesi motoru sarsarak değiştirdiğinizde motorun süspansiyonlarının üzerindeki dengesini bulmuş, oturmuş durumu bozarsınız. Bu da bilhassa dönemeç girişlerinde yapılmaması gereken bir yanlış davranıştır. Burada işin zor tarafı sağ elin bir taraftan fren yaparken aynı zamanda ara gazı vererek motor devri ile süratinizin uyumlu halde tutulmasını sağlamaktır. Eğer elinizin tutuş pozisyonu doğru değilse bunu yapmak zordur. Gaz tamamen kapalı iken bileğiniz hafifçe yere doğru eğik durumda olmalıdır. Bilekler bir drag yarışçısı gibi dümdüz yukarı çekilmiş pozisyonda olmamalıdır.

Performans motorlarda vites düşürmek bilhassa yüksek süratlerde fren yaparak bunu gerçekleştirmek kesin bir tecrübe ve üstün el mahareti gerektirir. Debriyaj çekildiğinde motorun süspansiyonlar üzerindeki dengesini bozmamak için motor sürati yol süratine uydurulmak zorundadır. Aksi takdirde arka sarsılacak ve motorun dengesini bozacaktır. Bu aslında sizin yapamadığınız uyumlaşmayı mecburen arka tekerin yapmak zorunda kalmasıdır. Bunun anlamı şudur; sürücü devir yükseltmek için ara gazı verirken eş zamanlı olarak aynı elle ön freni yavaşlamak için kullanıyor olmalıdır. Bu pist tekniğidir ama caddede de kullanılırsa çok yerinde olur. Bu teknik dönüşlerde her zaman kendisine yapılmış yatırımı geri öder.

Vites küçültme aralarında ara gazı vermek sizin ikinci bir doğanız haline gelmelidir. Acemi sürücülerin başlarda zorlanması zamanla yerini akıcı bir sürüş yeteneğinin oluşmasına dönüşecektir. Elciklere göre kolların ayarı normal oturma pozisyonunda iken sürücünün parmaklarının gerilmeden ulaşacağı bir durumda olmalıdır. Ön fren kolu gidon elciğine göre hafif yere bakar konumda ve gaz tam kapalıyken kolayca tutabileceğiniz şekilde ayarlanmış olmalıdır. Boşta motorunuz çalışırken freni sıkılı tutarak ara gazı verme çalışmaları yapabilirsiniz. Devri çok yükseltmeniz gerekmez. Daha sonra ara gazı verirken debriyajı çekip bırakma çalışmaları yapınız tabi bu arada ön fren kolu da baskı uygulanıyor vaziyette tutulmalıdır.

İkinci adım güvenli bir alanda hareket halinde bu çalışmaları yapmanızdır. Yukarıda tarif edildiği gibi çalışma yaparken buna vites koluna basarak vites küçültme işlemini de ilave ediniz. Vites küçültme ve ara gazı verme işlemi eş zamanlı ve çabuk olmalıdır. Vites pedalının değişme noktasına geldiğini belirten boşluğu zamanla ayağınızla hissedeceksiniz. Hafif bir gaz yetecektir. Çok yüklenmeyin. Yarışta değilsiniz. Çalışmalarınız devam ettikçe değişik süratlerde ne kadarına gereksiniminiz olduğunu anlayacaksınız. El ayanız üst bedeninizin ağırlığını taşıyarak aynı zamanda gazı kontrol etmekteyken parmaklarınız da ön fren manetini kumanda etmektedir. Ara gazı için hafif bir bilek hareketi yeterlidir. Bunun sizin frenleme işlemini yapmakta olan fren kolu üzerindeki parmaklarınızın etkilenmemesine yardımcı bir hareket olduğu görülecektir.

Vites küçültme işini tek bir vites için değil de çoklu yapacaksanız her vites için aşağıdaki basamakları izleyin:

. Her değişim arası debriyajı olabildiğince hızlı bırakın.
. Bir defada bir vitesten fazla değiştirmeyin.
. Eğer her değişimde devir önce düşüp sonra yükseliyorsa her değişimden önce biraz daha ara gazı vermelisiniz.
. Eğer motor ileri atılım yapıyorsa ara gazını azaltın.



TALİM TAVSİYELERİ

Fren kolu üzerinde sürekli basınç uygulama egzersizi yapın, o esnada da hızlı bir şekilde gazı açıp kapatma hareketini birlikte yapmaya çalışın. Bu motor devrini düşük vitese uyarlamak ve eşit olmayan fren basınçları vererek motorun ileri geri sarsılmasını engellemek öğrenmeniz içindir.

Frenleme ile aynı anda ara gazı verirken sol tarafınızda vites değiştirmek ve debriyajı bu fiilinize uygun bir şekilde kullanmakla meşguldür. Bu arada vites pedalına ayağınızla aşağı doğru basınç uygulayarak bağlantının hafiflemesini sağlayınız. Hafifçe ayak pedalına basarken, debriyajı çekin ve değişimi yaparak debriyajı bırakırken ara gazını verin. Debriyajı sadece baskı plakalarını ayıracak kadar çekmeniz yeterlidir. Önceden bağlantıyı hafifletmek üzere uyguladığınız basıncın etkisiyle vites yumuşak bir şekilde değişecektir.

Debriyajı dibine kadar yani sıfıra kadar çekmeniz zaman kaybıdır ve gereksizdir. Debriyajı sıfıra çekmekle yumuşak bir değişim şansınızı da yok edersiniz. Bu yüzden debriyajı iki parmakla kavrayın ki tekniğe alıştıkça diğer iki parmağınız size fazla çektiğinizde acıyarak hatırlatma yapsınlar.

Uyarı: Burada önemli husus gerek elciklerin ve gerekse de ayak pedallarının sizin bedeniniz için doğru ayarlanmış olmasıdır. Debriyaj maneti gidon elciğinden olabilecek en uzak noktada kavrama yapacak şekilde ama uç noktadan geriye doğruda 2-3 mm kadar boşluk kalacak şekilde ayarlanmalıdır. Bu ayar size en az parmak hareketi ile debriyajın vites dişlilerini ayırma işlemini sağlayacaktır. Benzer şekilde vites pedalına basmak içinde ayağınızı kaldırmak zorunda kalmamalısınız. Tabi bu ayarı yaparken vites büyültmeyi de göz önüne alıp bunu negatif etkileyecek ayarlar yapmamalısınız. Yani ayağınızı pedala alttan takmak için bileğinizi germek zorunda kalmamalısınız.

Eğer bu teknikle hala probleminiz varsa fren kolunu tam tutuş noktasına(maksimum nokta) çekmenizi engellememesi kaydıyla tekrar ayarlayın. Yine problem olursa ara gazsız metodu kullanmak zorundasınız. Bu metot da debriyaj kolu vites küçültüldükten sonra kademeli olarak yavaş bir tarzda bırakılır. Bunun sebebi arka tekerin motor ile yol hızı arasındaki uyumsuzluktan dolayı sarsılmasını önlemektir. Bu metodun eksisi motor freninden mahrum kalmaktır ki bu durum frenlerin daha fazla kullanılmasıyla telafi edilmelidir. Bu teknikte debriyajın kontrollü bırakılması esnasında motorun sürücünün bedeni ile etki altına alınarak kontrol edilmesi daha fazla bir maharet ister.

Not: Eğer vites küçültürken fren kullanmanız gerekmiyorsa alternatif bir usul vardır. Debriyajı çekerken gazı açık ama sabit tutun, küçültmeyi yapın ve debriyajı bırakın. Burada gerekiyorsa dört parmakta kullanılarak debriyaj sıfıra kadar çekilmelidir.

2 Nisan 2010 Cuma

FRENLE DANS

Fren ve Vites Küçültme:

Eğer sürücü düzgün fren yapıp vites küçültmeyi usulünce yapamazsa aşağıdaki durumlar ve bunların sonuçları ile yüzleşir:

1. Debriyajı vites küçültmenin yumuşak olması için düzgün bırakmak: Usta sürücüler böyle yapar ancak bu ciddi bir zihinsel yoğunlaşma ister.
2. Motor durduktan sonra vites değiştirmek: En iyi vites kutusu ile bile bu yapışığımsı bir geçiş olur.
3. Frenleme tamamlandıktan sonra vites değiştirmek: Çoğunlukla dönüş içinde olur. Dikkat dağıtıcıdır ve sürücüden bahsetmek gereksiz motorun dengesini bozar.
4. Freni takiben gaz verme işlemi yaparak devri ayarlamak: Bu motorun ön tarafında dikey salınım yapar.
5. Frenlemeden önce vites küçültmek: Bu durum alt süratlerde rahat sürüş tempoları için iyidir. Ancak seri sürüşlerde bilhassa sürücü havaya girmişse aşırı devir yükseleceği için motora zarar verebilir. Acil durumlarda ise bunu yapmaya zaman yoktur. Bazı acil durumlarda siz fren yapıp takiben arkadan gelen arabaları dikkate alarak gaz vermeye geçmeniz gerekebilir.
6. Vites küçültmeyi tamamen unutup dönüş boyunca gaz vermek: Bu durum dönüş çıkışında vites küçültmeniz gerekecek demektir. Hâlbuki dönüş çıkışında gaz vermek gerekir. Dikkat dağıtıcıdır ve düzgün bir sürüş olmayacaktır.


Evet, koordinesiz hareket eden bir sürücü aynı anda frenleme ve vites küçültmeye kalktığında çok tehlikeli olabilir. Sadece ön frenin uygulanması, gaz tam kesilmeden yapılırsa ön tekerin kilitlenmesine sebep olabilir. Sürücü freni çok sert sıkar ve aynı zamanda gaz verirse kaza olur. Talim ve koordinasyon çok önemlidir. Dans gibidir ve siz karar vermek durumundasınızdır. Yukarda bahsedilen 6 durumun herbiri kısmen sorun yaratır çünkü hepside sürücünün dikkatini dağıtacaktır. Az da olsa bu olur. Frenleme ile vites küçültme aynı anda olmalıdır.

Çözüm nedir?

Süratinizin sürekli farkında olun. Hassas dönüş hızı güvenli bir dönüş için şarttır. Şayet süratiniz sizi endişelendiriyorsa bu dikkatinizi dağıtacaktır. Frenleme ve vites küçültme sürekli bir akıcılık içinde yapılırsa doğru dönüş hızınızı bulmanız kolay olur. Burada hız duygunuz çok değerli bir kaynaktır ve sürekli farkında lığın düzenli akışı gibi icra edildiğinde çok daha kesin sonuç verir. Hızınızın sürekli farkında olmanız sizin makinenizle iletişiminizi de geliştirir. Makinenizle sürekli iletişim halinde olmanızda çok önemli bir girdidir.

İdeal sıralama aşağıdaki gibi icra edilmelidir:

1. Gazı kapatın.
2. Fren yapın.
3. Motor yavaşlar ve devir hızla düşer.
4. Debriyajı çekin. Fren üzerindeki baskıyı sürekli muhafaza edin.
5. Ara gazını hızla verin ve kesin, genellikle çeyrek turdur. Fren üzerindeki baskıyı muhafaza edin.
6. Ara gazı esnasında vites değişimini düzgün olarak ve hızla yapın. Fren üzerindeki baskıyı muhafaza edin.
7. Debriyajı bırakın. Fren üzerindeki baskınızı doğru dönüş süratini elde edinceye kadar muhafaza edin veya duruma göre ayarlayın.
8. Frenleri yumuşak bir şekilde bırakın.


İlk fren uygulamasından sonra gelen 7 maddeyi ne kadar hızlı yaparsanız o kadar iyidir. Usta fren kullanımı demek sizin tüm bu işlemler esnasında fren üzerindeki baskıyı muhafaza etmek, azaltmak ya da artırmak işlemini bir bütün olarak kesintiye uğratmaksızın akıcı bir tarzda icra edebilmenizdir. Fren üzerinde kaç parmak tuttuğunuz size kalmıştır ama ben iki parmağı, işaret ve orta, tavsiye ederim. Bu size gazı çevirmeniz için başparmağınızla birlikte yüzük ve küçük parmağınızı bırakacaktır.

Fren yapmak önemlidir. Caddelerde ölüm kalım meselesidir pistte ise zaruridir. Vites değiştirmek ise böyle değildir. Dönüşü tamamlamak ya da motoru durdurmak vites değiştirmeden de olur. Slipper debriyaj dahi olsa frenlere bir dokunun. Zamanınızı alır ama bir kere ustalaşınca büyük keyif verir.

Çeviri kaynağı: www.motorcyclistonline.com

1 Nisan 2010 Perşembe

MOTOSİKLET KAZASINDA DAVRANIŞ

Photobucket
Yarışçı motoru adeta boğuşurcasına tutmağa çalışmaktadır. Siz bunu yapmayınız.


Motosiklet Kazasında Nasıl Davranılır?

Yaptığımız bu sporun ya da sevdiğimiz bu hobinin en acı gerçeklerinden birisi kazaların bizim hoşlanacağımızdan daha fazla sayıda olagelmesi ve sonucunda da yaralanmaların oluşmasıdır. Bu ihtimali ve düşme esnasında ne yapacağınızı düşünmekten kaçınmak yerine kaza ihtimalini ve düşüş esnasında ne yapılacağını düşünmeniz ve kaza anında gereğini yapmakla olumsuz sonuçları minimuma indirebilirsiniz.

Öncelikle motor üzerinde baş yukarda olacak şekilde kalmanız esastır. Kaza yapan kimselere onur madalyası ya da para ödülü verilmez. Yerinden oynatılamaz birçok engel çarpılmak için yüksek yaralanma riski ile ortalarda bir yerlerde mevcuttur. Pistlerde ise durum farklıdır ancak yeni becerileri öğrenmek ve kendinizi geliştirmek çizginin zorlanmasını gerektirir. Bu sırada da kaza olasıdır. Bu sebeple de sınırlarınızı zorlayacaksanız bunu pistlerde yapınız.


Photobucket
Böyle bir uçuşta en büyük yaralanmalara alacağınız ilk darbe sebep olacaktır. Kol ve bacaklarınızı toplayın ve vücudunuzu yere çarpma için olabildiğince gevşek bir halde tutun.

Tekeri döndürmeden önce bir kazaya karşın hazır olmalısınız. Motosikletiniz nasıl sürüşe hazır tam bakımlı olmak durumunda ise güvenlik donanımlarınız da (kask, bot, korumalı ceket ve pantolon, eldiven v.s.) tam olmalıdır. Lastik havalarınız ya da diğer kaçınabileceğiniz herhangi bir sebep yüzünden kaza yapmak istemezsiniz. Aynı şekilde güvenlik donanımlarınızı gerektiğinde işlerini yapmak üzere giyiniz, evde bırakmayınız. Tabi fiziksel olarak iyi, zinde durumda olmanız, vücut kondisyonunuz için düzenli esnetme eksersizleri yapmanızda bir kaza esnasında olacak yaralanmaların şiddetini hafifletebilir.

Şimdi kazanın kendisine bakalım. İlk tepkimiz kasılmak ve belki de gözlerimizi de kapatmak olacaktır. Ancak bu son derece yanlış bir tepkidir. Kazada yapılacak bir sürü işlem vardır ve ne olup bittiğini görebilmemiz için gözlerimizi sonuna kadar açık tutmak durumundayızdır. Tetikte kalmaya çalışın, kendinizi bırakmayın ve savrulmanızın, yerle gök arasında gidip gelmenizin durmasını bekleyin. Burada ki en büyük hata geri dönülmez noktanın ötesine kadar motoru tutmağa, motora tutunmağa çalışmak olacaktır. Yarışçılar bazen bunu ilave puan ve yarışa en kısa yoldan geri dönüş için yaparlar. Gerçek şudur ki; motora tutunmak ve motora yakın kalmak motorun size çarpma riskini veya uçuşan ya da dönen parçalar tarafından isabet alma riskinizi artırmak demektir. Kazanın kaçınılmaz olduğunu hissettiğiniz anda bırakın motor gitsin hatta mümkünse motosikleti kendinizden uzağa doğru itin.

Photobucket
Yere indiğinizde sırt üstü kalmağa ve ayaklarınızı önde tutmağa gayret edin. Bu şekilde hem nereye gittiğinizi görebilirsiniz hem de vücut ağırlığınızı daha geniş bir alana yaymış olursunuz.

Şimdi kaza oluyor ve zemin size sürtünüyor diyelim. Burada kendinizi kasmadan gevşek olarak tutmanız önemlidir. Kol ve bacaklarınızı kasmayınız. Tüm düşüş şekillerinde kendinizi ellerinizle desteklemeğe/korumağa, açılmış kollarla düşüşü dizginlemeğe kalkmanız bilek kırıkları demektir. Güvenlik donanımlarınızda/giysilerinizde gerekli yerlerde koruma için gerekli destek parçaları mevcuttur ve yapılacak en iyi davranış bedeninizin daha güçlü bölgelerinin (kollarınızın dış bölgeleri, omuzlarınız, sırtınız) çarpmanın en şiddetli kısmını almasına izin vermektir. Elleriniz ve bilekleriniz ise daha zayıf bölgeler olarak bu görevi üstlenmesin. Eğer ilk yerle teması ciddi bir yaralanma olmadan almayı becerebilirseniz o zaman kaza sona erdiğinde kalkıp yürüyerek gitme şansınız yüksek olacaktır.

Başlangıçta yere ilk çarpışınızda ilk yapılacak şey dönmeye/yuvarlanmaya başlamaktan sakınmaktır. Bu sizin kol ve bacaklarınızın uç kısımlarının sürekli savrularak bir yerlere çarpmasını engeller. Yuvarlanmayı engellemek için kendinizi açın. Ne kadar kapanırsanız yuvarlanma riski o kadar artar bu da kırılmış kemiklerle sonlanır. Böylece ilk düşüş devam ettirilmiş olur. Mümkünse sırt üstü kalarak bu şekli sürdürünüz. Ayakların önde olması ümit edilir ve taktığınız sırtlık (kullandığınızı umarız!) düz geniş bir yüzey oluşturarak ağırlığınızı zemine yayar. Yine bununla birlikte sizi direk sürtünmenin getireceği yaralanmalardan da korur. Zemin üzerinde sürüklenirken zemine temas eden yüzey ne kadar büyük ise kayma olayı o kadar çabuk hız kesecek ve bitecektir. Tüm bu süreç boyunca hatırda tutulması gerekli olan halin tamamen gevşek vaziyette kalmanız olduğudur. Hala sürüklenir durumunda olan beden kısımlarının daha fazla yara almasını engellemek için gevşek bir halde olmak şarttır. Yarış pistinin kenarını bordürlerken bir şeye takılmak kolaydır ve siz kaymağa devam etmek istiyorsanız kaymanın yönüne göre ön tarafta bulunan beden uzuvlarınızı biraz yukarı kaldırırsınız. Bu da sizin bir şeye takılıp dönmeğe başlamanızı engeller. İmkânsız gibi. Asfaltta kayarken neler yapabileceğiniz burada harcayacağınız bir çaba sonuçları itibariyle sizi de şaşırtacaktır. Daha sonra bu sizin daha fazla acı çekmemenizi sağlayacaktır,


Photobucket
Diğer bir büyük hata ise bilhassa düşme tecrübesini ilk defa yaşayanların düşmenin getirdiği kayma ya da sürüklenme hareketinin bitmesini beklemeden ayağa kalkmaya çalışmasıdır. Bu da dönmeğe sebep olacak diğer bir faktördür. Kalkmağa çalışmadan önce tamamen durmuş olduğunuzda emin olunuz. Hatta durduğunuz, kazanın sona erdiğini sandığınız o andan itibaren 10 a kadar sayıp takiben kalkmağa çalışınız. Yolda ya da yarış pistinde kendinizi mümkünse kurtarmağa, içine düştüğünüz bu olumsuz durumdan çıkarmağa çalışacaksınız ama bu arada vücudunuzun herhangi bir yerinde bir acı hissediyorsanız kıpırdamadan yardım beklemeniz doğru olacaktır.

Kaza sonunda sadece neyin kazaya sebep olduğunu değil ayrıca kaza esnasında daha farklı neler yapabilirdiniz ide düşünün.

Bir kazadan ciddi yaralanmalardan kurtularak çıksanız bile takip eden günlerde uğraşmanız gerekecek ağrılar ve sertleşmeler yine olacaktır. Adalelerinizin sertleşmemesi için düzenli esnetme hareketleri yaparak bilhassa acıyan kısımlara buz ve ısı uygulayınız. Gerekiyorsa bir hastaneye gidiniz.

Sonuçta bir kaza esnasında nasıl davranılması gerektiği hakkındaki bilgilerinizi bir daha kullanmak zorunda kalmayacağınızı umut ederken daima hazırlıklı olmanın gerekliliğini unutmayınız.

Çeviri kaynağı: www.sportrider.com

BİNİCİLİK DENEYİMİ

Yeni, deneyimsiz bir motosiklet sürücüsü, deneyimli bir sürücünün sahip olduğu dayanıklılığa sahip olmayacaktır. Motosiklete binme konusunda...