10 Mart 2022 Perşembe

ÜLKEMİZDE MOTORCULUK

Sevgili motorcu dostlarım,

Uzun zamandır sağlık problemlerim nedeniyle bende motora artık hiç binmiyorum. Bu da bana motorculuğu Türkiye açısından dışarıdan daha etraflıca gözlemleme fırsatı verdi. Evet, bildiğiniz gibi 1990 larda birden mantar gibi çoğalan motor sürücülerinin çoğu ortadan kayboldular. Sadece kuryeler kaldı. Üzücü aslında çünki bence yollarda motosikleti en azından bir vasıta olarak kullananların azlığı bir kere insanların, bence, pek sportif olmadıklarını gösteriyor. İkinci olarak da malesef o memleketin trafiğinin motorcuları caydıracak seviyede kötü ve tehlikeli olduğunu gösteriyor.

İstanbul da motorculuğa başladığım ilk yıllarda 1960 lı yıllarda bu kadar araç ve trafik yoktu. Doğrusu pek düzgün yollarda yoktu. Ortası kambur iki tarafı çamur çift yönlü yolcuklar vardı. Öyleki bu ortası tümsek yolların tümseğine göre motorla donüşlerimizi ayarlamak için kendimizce bir takım teknikler geliştirmiştik. Bu arada motorlarda, arabalarda şimdiki gibi disk frenli, abs li falan değildi.  Neyse yine de diyebilirim ki  o zaman motor kullanmak daha zevkli idi. Yol olmadığı yerler hep tarlaydı ya da mera. İstanbul merkezini kast etmiyorum ama çoğunlukla böyleydi. Şimdi ise bu yoğunluktaki trafikte bir motorcu eğer ağzına gaz maskesi takmazsa ya verem olur ya da maazallah kanser.

Motorlar gelişti evet ama insanlar, nesil, buna motor kullananlar da dahil, geri gitti. Bir kere eskiden motor çok pahalıydı ve servis bakım, parça sorunları vardı. Ya siz kendiniz teknik olarak tamir bakımı yapacaktınız ya da motorunuz kapı önünde ağaç olurdu. Yani mali durumla beraber teknik kültürde gerekliydi. Şimdi bir sürü motor markası ve tamir bakım servisi mevcut ama kullanıcılar birbirlerine hava atma hastası. Bir gösteriş merakıdır gidiyor. İstisnalar vardır muhakkak. Bunları söylerkende üzüldüğümü bilmenizi isterim.

Büyük şehirlerde oluşan trafik karmaşasına bakınca doğrusu ben şahsen artık kimseye bu trafikte motor kullanmasını tavsiye edemiyorum. Arazide kros yapın ama şehir trafiğinde, bir sürü stres hastası saldırgan, dengesiz araba, minibüs ve taksi sürücüsü arasında motora binip malınızı ve canınızı tehlikeye atmayın.

Kuryeler gerçekten cesurlar ya da buna mecburiyetten cesur diyebilir miyiz? Gerçekten bu trafikte kar kış demeden motor üstündeler. Yolda donup düşenleri bile var ama malesef bu acı durum devam ediyor. Bence şehir içi motosiklet yolları ayrılsın diyeceğim ama "motor şeytan icadı" diyen bu yöneticilerle bunu kim düşünür, hiç sanmıyorum. Trafiğe de çare olur. Bakın koca vasıtalar bir kişi ile gidiyor. Hem petrol tasarrufu da olur. Olur da hani kimler, nerede, ne zaman? Medeniyette bırakın asri olup çağı yakalamayı çook gerilere gittik. Üzücü bir durum, ama, silah sanayimiz ilerledi, tamam da, yani bunu motorcular mı engelliyordu eskiden? İşin esprisi tabi silah sanayimizdeki atılımı bir vatansever olarak tüm kalbimle alkışlıyorum. Emeği geçenler sağolsun.  İlave edeyim Amerika, NATO olarak da, asla Rusya'ya karşı bir savaşa giremez. Rusya'nın elindeki ileri sistem nükleer başlıklı füzeler son sözü söyler. Bunu emperyalistler çok iyi biliyorlar. Rusya'nın Ukrayna da kullandığı silahlar, füzeler hiç bir şey değil. İlgililere duyurulur.

Konumuza dönersek motosikletin yaşamlarımıza dönmesi için, en azından motorcuların ve motorcu geçinenlerin kendi aralarında ki, kim daha iyi motorcu kompleksini bir kenara bırakıp gerçek bir entellektüel birlik oluşturmalarını diliyorum.

Sevgilerimle,

Alpaslan Kuzucan

Hiç yorum yok:

BİNİCİLİK DENEYİMİ

Yeni, deneyimsiz bir motosiklet sürücüsü, deneyimli bir sürücünün sahip olduğu dayanıklılığa sahip olmayacaktır. Motosiklete binme konusunda...