15 Şubat 2009 Pazar

GÖRMEDİM SENDROMU

GÖRÜN VE GÖRÜNÜN...

Bu kavramlar sizin sürüş sırasında adeta psikopatça sağlamak zorunda olduğunuz iki eylemdir. Yoksa her zaman ki gibi ben kendi halimde gidiyordum ve sonra işte karşıdan gelmekte olan araç aniden önüme kırdı. Gözümü hastanede açtım ve araç sürücüsünün her zaman ki gibi ”nereden geldiğini bile görmedim” beyanıyla kazaya açıklama getirdiğini öğrendim.

Öncelikle ve ivedilikle motosiklet sürücüsü sürüş esnasında öyle kendi halinde mutlu şaşkınlar psikolojisinde sürüş yapma lüksüne sahip değildir. Gözünü dört açacak. Bilhassa nereden bir araç çıkabilir ve önüne kırabilirin taramasında olacak. Bu olası tehlike noktalarını tespit ettikten sonra ancak bir sürücü diğer araç sürücülerinin neyi görüp ve neyi de göremeyeceği konusunda tahmin yürütebilir. Bu tahminden sonra da kendisini elbette görülebileceği yere yerleştirir. Karşınızda bir kavşak olduğunu bilmeniz tek başına yeterli olmayacaktır. Siz bu kavşaktan çıkacak bir aracın sürücüsünün gözüne doğru sizi görebileceği bir hat açmalısınız. Bunu yaptığınızda diğer sürücüye doğru karar vermesi için bir şans veririsiniz. Halbuki kendinizi yanlış konumlandırırsanız karşınızda ki sürücü çok usta bile olsa sizi görmeyecektir.

Sizin görünmenizi kamufle edecek ışık çoğunlukla giydiğiniz parlak renkli yansıtıcı giysilerinizi de etkisiz kılacaktır. Elbette gündüz sürüşlerinde giyeceğiniz parlak renkli giysilerin faydası vardır. Buna rağmen ışıklar motosiklet sürücülerini arkasında olduklarını araç sürücülerinden saklar. Bilhassa farlarınızın tümü açıksa önünüzdeki aracın sürücüsünden kendinizi bir ışık demeti içinde gölgelersiniz ve bu durum araç sürücüsünün sizin hacminizi ve uzaklığınızı doğru tahmin etmesini zorlaştırır.

Giydiğiniz yansıcı renkleri olan parlak giysilerin etkisi onların arka zeminle olan renk zıtlıkları ile doğru orantılı olarak işe yarayacaktır. Sonbahar temasındaki sarı renkli yansıtıcıların nasıl göründüğüne bir bakınız. Neredeyse renkler birleşir. Portakal renkli yansıtıcı yeleğiniz arkanızda ki kırmızı mini vanla karışıp sizi önünüzdeki araç sürücüsünce görülmez, en azından zor ayırt edilir yapacaktır. Kullanacağınız yansıtıcı giysilerinizin rengi doğada kolay bulunmayan bir renk olsun.

Çok renkli giysiler ise sizi ve motorunuzu birbirinden zor ayırt edilebilir konuma sokacaktır. Askerlerin kamuflajlı arazi giysileri gibi. Bu durumda sizin dış hatlarınız belirsizleşecektir. Gözlerimiz beyinlerimizin hafızasına aldığı şekilleri tanıyarak çalışır. Hafızaya alınmış şekiller ise dikkati daha çabuk çeker. Dış çizgileriniz belirsizleştiğinde de önünüzdeki sürücü özellikle bir motosiklet görmek için bakmıyorsa sizi trafikte fark etmeyecektir. Görecektir ama algılamayacaktır. Bu otomatik bir ihmal etme reaksiyonudur. İnsan beyni beklentisiyle ilgili görüş geliştirir. Mesela kalabalık bir toplum içinde yol alırken tanıdığınız bir simayı ancak size el salladığında tanıdığınız anlar olmuştur. Bu otomatik bakışın bir sonucudur, dalgınlık yada bakar körlük de deriz. Halbuki bu kişi o an yada biraz evvel düşündüğünüz bir insan olsa idi anında fark ederdiniz.

Kavşakta bekleyen araç sürücüsü arka temanızın içinden kendisine gelmekte olan bir sürücüyü son ana kadar fark etmeyebilir. Şayet motosiklet sürücüsü araç sürücüsünün bakış açısına göre arka görüntünün içinden araca doğru değil de her ikisi arasında arkanın çaprazına doğru hareket etseydi görülmesi çok daha erken ve kolay olacaktı. Size doğru gelmekte olan bir şeyin hacmini ve yaklaşım süratini tahmin etmek her zaman zordur. Gelen aracın geldiği arka temaya göre hareket referansı olmadığından siz bu araca göre kendi pozisyonunuzu tahmin edemezsiniz bu da doğru olarak hareketlerinizi zamanlamanızı zorlaştırır. Bu durumda hattınızı değiştirip, gerekiyorsa birkaç kere, önünüzdeki kavşağa yaklaşım çizginizi kırınız ve karşıda ki sürücelerce görünürlüğünüz artırınız. Bu hareketleriniz kavşaktaki araç sürücüsünce yakalanacaktır. En azından düz bir hatla gelmenizden daha fazla uyaran bir şekildir. İnsan gözü dar alan odaklanması yapar, sonra odaklanan alanı değiştirerek başka bir alana odaklanır ve neticede bütünün bir resmini oluşturur. Bu sebeple hareket değişimi gözün bu odaklanmalar esnasında ihmal ettiği karelere dikkat çekecektir.

Küçük hacimli cisimler büyük hacimli cisimlere kıyasla aynı noktadan gözlemlendiğinde daha uzakta olarak algılanırlar. Bu aslında psikolojik bir etkidir ve daha küçük olarak algılanan cisimlerin yaklaşım hızları da olduğundan daha yavaş olarak görünecektir. Araç sürücüsünün manevra alanının kısıtlılığı ve manevra süresinin azlığı da bu yanlış değerlendirme olayını daha da kötüleştirecektir.

Tecrübeli araç sürücülerin bir hatalı davranışı da bu kişilerin bulundukları nokta ile girmek üzere oldukları noktanın arasında ki mesafeyi taramadan direk gidecekleri yönde çok uzağa bakmağa şuuraltlarının odaklanmış olmasıdır. Burada ki görsel taranmadan atlanılan ara alan içinde olan motor sürücüsünü de çok geç olmadan görmeyeceklerdir.

Yine kavşağa yaklaşmakta olan bir sürücü motosikletliyi görmek için çok kısa bir zaman ayırır. Çünkü bu kişi her iki yönü de kontrol edecektir, sonra frene basacak, vites küçültecek, zeminin iyi taraflarını seçecek yada manevra pozisyonuna göre alan belirleyecektir. Yani sizi görmesi zayıf bir ihtimal olarak kalacaktır. Siz bunu sadece hat değiştirerek yani arkanızda ki doğayla yada vasıtalarla, cisimlerle olan uyumlu görüntünüzü kırarak bertaraf edebilirsiniz. Birde kavşak yaklaşımlarında iki parmağınız daima fren kolu üzerinde olsun.

Hiç yorum yok:

BİNİCİLİK DENEYİMİ

Yeni, deneyimsiz bir motosiklet sürücüsü, deneyimli bir sürücünün sahip olduğu dayanıklılığa sahip olmayacaktır. Motosiklete binme konusunda...