19 Haziran 2008 Perşembe

DIŞ ISININ LASTİK HAVA BASINÇLARINA ETKİSİ

LASTİK BASINÇLARI VE ISI FAKTÖRÜ

Lastikte performans faktörleri..

Lastik motorun yükünü taşıyan havalı bir sistemdir. Karkasın içine hava yada nitrojen basılarak bir gerginlik sağlanır. Lastiğin karkası yüksek gerilim kuvvetine sahiptir ancak yüksek basınç kuvvetine sahip değildir. Karkas içindeki gerilimi yaratan basılan havadır. Bu hava taşımayı sağlar. Bu yüzden lastik havaları çok önemlidir.

Tekrarlarsak yükü taşıyan lastik değil içindeki havadır. Maksimum yük ve şişirme değerleri olarak üreticilerin verdikleri rakamlar lastik tasarımı ile ilgilidir. Eğer bu değerlere dikkat edilmezse motorunuzun yönetilmesi ve performansı çok etkilenecektir.

İki hatırda tutulması gerekli nokta:

1. Lastik gazlama, fren yapma gibi yönetim komutlarını yola verebilmelidir.
2. Lastik ayrıca jant ve yol arasında yay görevi yapmalıdır.


Eksik veya fazla hava:

İnik lastikler yada az şişirilmiş lastikler dönüş kabiliyetinin zayıflamasına neden olur, traksiyon düşer, lastik çabuk ve fazla ısınır. Kenarlarda düzensiz aşınmalar oluşur ve yan duvarlara fazla gerilim binerek çatlamalara, yarıklara neden olabilir.
Burada şayet çatlamalar yanağın iç yüzeyinde oluşursa bunu sürücünün fark etmesi olanaksızdır ve balon yapabilir hatta yanakların ani patlamalarına, yarılmalarına neden olabilir. Ani hava kayıplarının da ciddi sonuçları vardır.

Fazla şişirilmiş lastikler yük taşıma kapasitesini artırmaz ancak sürüşün sert olmasına ve süspansiyonlara darbelerin şok şeklinde aktarımlarına sebep olur. Bu da lastiğin yoldan gelen darbelerle baş etme kabiliyetini olumsuz etkileyecektir. Ayrıca lastiği ortasında düzensiz aşınmalar olacaktır.

Isı etkileri:

Lastik havası sıcaklıktan etkilenir. Burada lastiğin içindeki havanın devamlı basınç altında olması durumu değiştirmez. Ortalama lastik hava basıncı her 3-4 derece için 1 psi değişir. Isı artıkça artar ve ısı düştükçe düşer.

Örneğin 35psi basınçta şişirilmiş bir lastik temmuz ayında 27-28 derecede iken aynı basınç ocak ayında hava sıcaklığı 7 dereceye düştüğünde 23 psi ler de olacaktır ki oldukça düşük bir hava basıncıdır ve bu şekilde motorunuzu kullanmamalısınızdır. Yine diyelim bir yaz sabahı 20 derece de 40 psi hava bastığınız lastiğinizle genellikle öğleye doğru hava sıcaklığı 30 derece de olan bir iklime vardığınızda lastiğinizdeki hava basıncı 44 psi olacaktır ki buda lastiğinizin minimum maksimum basınç sınırlarını aşmış bir durum olabilir.

Lastik havasının kontrolü:

Nasıl kontrol edeceğiz? Tavsiye edilen lastik hava basıncını birkaç faktör tayin eder. Ağırlık, sıcaklık, yol şartları ve sürüş. Her bir faktör göz önüne alınarak lastik havalarının basınçları ayarlanmalıdır.

Kaliteli bir basınç ölçere sahip olun ve her sabah henüz lastikleriniz içindeki hava soğukken ölçümlerinizi yapınız. 2-3 km lik bir sürüş dahi lastik havalarının ısınmalarına yetecektir. Isınan havanın tam soğuması ise yaz günü 4-5 saati alacaktır. Her 1psi basınç kaybı 28-30 kg lık bir yük taşıma kabiliyetinin azalmasına neden olacaktır. Ani gazlama ve frenlemeler lastikleri çabuk ısıtır.

Yüklü ve yolculu sürüşler:

Yüklü ve yolculu sürüşlerinizde ön lastik havalarını tavsiye edilen en yüksek değere göre şişiriniz. Ön tekerin imalatçının tavsiye ettiği değere göre şişirilmesi en iyi frenleme, durma sonuçlarının alınması için yapılan testlerden sonra belirlenmektedir. Arka tekeri ise yanaklarda yazılı değere göre şişirebilirsiniz. Arka daha çok yük taşıma içindir. Ara yükler veya az yük, hafif yüklü durumlar için ise maksimum değerleri geçmemek şartıyla lastik hava basınçlarını her 45 kg için 2psi gibi artırabilirsiniz. Genel olarak da yüklü yüksüz lastik basınç farkları 4psi yi geçmeyecek şekilde üretim yapılmaktadır.

Not. Isı dereceleri celsius cinsinden verilmiştir.

14 Haziran 2008 Cumartesi

MOTORU YATIRMAK(LOW-SIDE)

Motoru yatırarak bırakmak(low-side) nedir?

Genellikle kazayı önlemek için motor yatırılır diye bir inanış vardır..

Bu aslında artık pek geçerli olmayan bir durumdur çünkü 1970lerdeki bu gerçek yeni lastikler, fren ve süspansiyon sistemlerinin devreye girmesiyle tartışılır bir hale gelmiştir. Yani artık geçerliliğini yitirmektedir.

1960-70 lerde gerçekten son derece traksiyonu zayıf, her an patlayabilen ve patlamasıyla birlikte motoru feci bir yalpayla adeta yere vurmaya çalışan lastikler ve frenler dokunmaktan adeta korktuğumuz, biraz ölçüyü kaçırınca hemen kilitlenen ve savuran yapıları ile sürücülerini kazalardan kaçınabilmek için motorlarını gidiş yönünün gerisine , sağa yada duruma göre sola yatırarak yere indirmek zorunda bırakırdı. Ancak bu da çoğu zaman kırık kemikler, baş travmaları yada motorun hurdaya çıkması demekti.

Şimdiki teknoloji ile duruş mesafeleri çok kısalmıştır. Yani eskiye göre durulamayacak mesafeler artık rahatlıkla durulabilir hale gelmiştir. Gelişen lastik sanayi sayesinde traksiyon çok iyileşmiş ve frenler disk sistemi ve abs ile son derece sıkı ve güvenli kullanılabilir hale gelmiştir. Yani artık eski günlerde motor eğitiminin bir parçası olan yatırma konusu geçerli değildir. Böyle bir konu artık ders olarak öğretilmemektedir. Esasen bu teknik o zamanlarda da büyük ihtimalle düştüm demek istemeyen motorcularının başlattığı bir masum yalandı belki de!

Şu anda kazadan kaçınabilmek için bir çok eğitmen motorunuzun üzerinde dik kalmayı önermektedir. Çünkü lastiklerin yer tutunma gücü metalden çok daha fazladır ve büyük ihtimalle siz yattığınızda çok daha fazla bir hızla savrulacaksınızdır. Motoru bir kere yatırdığınızda artık nereye gideceğiniz ya da nerede duracağınız konusunda herhangi bir kontrolünüz kalmaz. Bu yüzden acil frenleme ve kıvırma tekniklerinde ustalaşmanızı öneririz.

Belki korkuluklarının üzerinden uçacağınız bir köprü ya da köprüyol üzerinde yada bir uçurum kenarında alta kalıp bariyerlerin üzerinden aşağıya uçmamak için bu yapılabilir ama bu mutlak bir ölümden kurtulmak amacıyla ve ciddi yaralanmalar göz önüne alınarak sağ kalabilmek için yapılmış bir davranıştır. Yani artık alternatif yoksa mecburen yapılacaktır. Önemli olan ise bir kazayı önceden engellemektir.

Motor devirme kazaları genel olarak iki sebebe bağlanır:

1. Ön frenin gevşek olarak arka frenin ise sıkı bir şekilde sıkılması.
2. Motorcu frenlemeyle kıvırma fiilini eş zamanlı yapar ya da kıvırmayı doğru yapmamıştır.


Doğrusu ise her iki frenin birlikte kullanımıdır, şayet dönemeç alırken frenleme söz konusu olursa önce motoru doğrultun ve sonra fren yapın ama eğer viraja yatmış durumda frenleme mecburiyeti varsa frenleri çok yumuşak dozda kullanın ve gazı aynı yumuşaklıkla kesin. Bu karşınıza çıkan bir engelden kıvırma ile kaçış şansınız olmadığında yapılacak bir uygulamadır. Şayet kaçış şansınız varsa arka freni hassasça kullanıp motor dönüş hattını biraz daha kapatabilirsiniz ve böylece de engeli bertaraf edersiniz yok eğer hattınızı açarak geçmek uygunsa hafifçe ön fren uygulamasıyla motoru kaldırarak engelin dışından geçersiniz. Tabi kıvırma ile engeli bertaraf etme şansınız varsa bunu öncelikle kullanınız. Burada ki incelik kıvırma anında eş zamanlı olarak fren uygulaması yapılmaması gerektiğidir. Frenleme ya kıvırmadan önce yapılıp bırakılır ve kontra basılarak kıvrılır ya da kıvırma yapıldıktan sonra fren uygulanır. Kıvırma ile frenleme eş zamanlı uygulanmamalıdır.

Her şeye rağmen motoru yatırma mecburiyetiniz doğarsa şöyle yapılır:

1. Motoru yatıracağınız taraftaki, yani alt taraftaki bacağınızı motordan uzağa, dışa doğru alın. Düşüşte motorun altında kalmamalıdır.
2. Motoru kendinizden uzağa itiniz, bırakınız gitsin. Motora asılmayın.
3. Kayma anında yoldan çıkmaya, arkanızdan gelen trafiğin altında kalmamak için, yapabildiğiniz oranda çalışınız.
4. Düşerken motorunuzu kurtarmaya çalışmayın. Motor yerine konabilir ama siz tekrar geri gelemezsiniz.
5. Şayet teker yaparken motor denge noktasını aşar ve siz bunu kontrol edemezseniz motoru altınızdan itin gitsin.
6. Yerde sürüklenirken başınızı kollayın, bedeninizi kasmayın, eklem yerlerinizin bir yere takılıp dönmemesine dikkat ediniz ve sakın tam durmadan bir ayağınızdan ya da kolunuzdan destek alarak kalkmaya kalkışmayınız. Bu kırık çıkık demektir çünkü o andaki kayma süratinizi doğru tahmin etmeniz olanaksızdır.

1 Haziran 2008 Pazar

GENEL SÜRÜŞ İPUÇLARI

Aşağıda verilen açıklamalar orta veya geride konumlandırılmış ayak pedallarına sahip motorlar içindir ama prensiplerin bir çoğu ileride konumlandırılmış ayak pedal ve tam ayaklıklı motorlar(chopper) içinde geçerlidir.

Orta seviye ve hızlı dönüşlerin temel işlemleri:

1) Gevşeyin. Elleriniz, kollarınız ve karnınız gevşek olsun.
2) Dönüş için uygun olan sürate düşünüz. Dönüş başladıktan sonra frenleme yada vites küçültme yapmak durumunda kalınmamalıdır.(İz frenlemesi hariç).
3) Dönüş noktasını belirleyiniz.
4) Dönüşe bakınız.(İleriye doğru dönüşün içinden bakınız).
5) Dönüş noktasına vardığınızda dönüşü başlatmak için kontra basınız. Sağa dönüş için sağ elciği ileri ve sola dönmek için sol elciği ileri itiniz.
6) Dönüşün ilerisine doğru bakmağa devam ediniz.
7) Dönüşün orta noktasını geçtiğinizde çıkışa kadar gaz veriniz.

Şayet viraja fazla hızlı girilmemişse bu temel teknik yeterli olacaktır.


İleri seviye dönüş işlemi:

1) Gevşeyin. Eller, kollar ve karın gevşek.
2) Dönüş için uygun olan hıza düşünüz. Bu hız tüm dönemeç boyunca gazı kesmeden sürekli açık tutabileceğiniz bir dönüşe başlama hızı olmalıdır.
3) Beden pozisyonunuzu önceden hazırlayınız. Dönüşe başlamadan kendi merkez hattınızı motorun merkez hattının içine alınız. Ağırlığınızı iç pedala veriniz.(Bu dönüşün iç tarafındaki pedaldır, sağa dönüşte sağ pedal). Aynı anda hafifçe tanka doğru ileri kayınız. Bu esnada motosikletin dönüşe henüz geçmemesi için iç pedala ağırlığınızı verirken dış pedala da basınız ve elcikleri tutuşunuzu gevşetiniz.
4) Dönüşe başlama noktanızı belirleyiniz. Derin(geç) ve geniş(dış kenar) bir başlama yapınız. Ve hızla dönüşe geçiniz. Bakışlarınızla dönemecin çıkışını görene dek olabildiğince ileri bakınız.
5) İç elciği ileri itin ve dış elcikteki basıncı azaltın ve dış ayak pedalın üzerindeki baskıyı kaldırınız. Bunu çabuk ama düzgün yapınız, motoru viraja doğru savurmayınız. Bir kere istediğiniz yatış açısına ulaşılınca tüm yönlendirme düzeltmeleri için iç kolunuzu kullanınız. Dış taraftaki dirseğiniz yeri gösterir vaziyette olsun ve omuz kaslarınız tamamen gevşek durumda olarak muhafaza edilmelidir.
6) Motor dönüşe geçtiğinde hafifçe gazlamaya başlayınız. İvmeyi muhafaza edici gazlama(motorun boşta gezinir duruma düşmesini engelleyici oranda gazlama) süspansiyonların oturarak dengede kalmasını ve motorun yerden olan açıklığının muhafazasını temin eder.
7) İyi dönüş hattı geç apekslemek demektir. Maksimum yatış apeks noktasında yada ondan hemen önce istenir. Virajın(dönemecin) apeksinde(tam orta noktası) çıkışı görebilmeniz gerekir. Bakışlarınız burada maksimum çıkış açısını veren noktayı görebilmelidir. Bu nokta sola dönüşlerde yolun kenarı sağa dönüşlerde yolun merkez çizgisidir.
8) Apeks noktasını bir kere geçtiğinizde ve çıkışı gördüğünüzde gaz vermeye başlayınız. Aynı anda motoru doğrultmak için dış pedala ağırlık veriniz.
9) Motor dik pozisyona geldiğinizde ağırlığınızı tekrar arkaya doğru, doğal sürüş pozisyonuna kaydırınız.


Dönüş yöntemleri:

Motoru döndürmenin en önemli yöntemi kontra basmaktır. Dönüş için diğer tekniklerde vardır ancak bu diğer metotları kullanabilmek için sürücü ellerini kasmamalıdır. Tam tersi sürücü kollarını, omuzlarını ve karın kaslarını gevşek tutmalıdır. Motor siz izin verirseniz iyi bir şekilde dönecektir. Motora sırtınız hafifçe geriye kıvrık ve dirsekleriniz kırık olarak oturun. Eğer fazla geriye doğru oturursanız kollarınız düz olacağından motoru döndürmek zor olacaktır. Eğer çok öne oturursanız sırtınız düz olacağından motoru döndürmek yine zorlaşacaktır.

Lastikleriniz ısındıktan sonra birkaç kıvırma hareketi yaparak ellerinizin, kol ve karnınızın gevşek olduğundan emin olunuz. Elleriniz gevşek olmalı, dirsekleriniz kıvrık yere bakar pozisyonda ve sırtınızın alt kısmı ile karnınız gevşek olmalıdır. Gidona yaslanmayınız(abanmayınız) ve elcikleri sıkmayınız.

1) Kontra basmakla döndürmek; sol elciği sola dönüş için ve sağa dönüş için sağa elciği ileri itmektir.
2) Gazla döndürmek: siz gazı düzgün bir tarzda kapattığınızda motor dönüşe geçecektir. Tersi olarak da gaz açtığınızda motor doğrularak virajdan çıkacaktır. Motor gazın uygun beslenmesi ile yatış açısını muhafaza edecektir. Gaz kesilmiş olarak dönemece girin ve dönüşe başlayın. Apeks noktasına ulaşmak için gerekli yatış açısını elde edince, gazın önce boşluğunu alın sonra yavaşça gazlamaya geçiniz. Bu yatış açınızın muhafazası için şarttır. Çıkışı gördüğünüzde de gazı daha fazla açarak motoru doğrultarak dönemeçten güvenle çıkınız.
3) Bacak baskısı ile döndürmek; dizinizi ve baldırınızın iç tarafını tanka bastırarak dönüşü başlatmak. Burada bacaklara odaklanılır, ellere değil. Bu durumda elleriniz gevşer ve elciklerin üzerindeki baskısı azalır. Elciklerin gevşemiş durumda tutuluşu sürüşün yumuşak ve düzgün olmasını sağlar.
4) Ayak pedallarına ağırlık aktararak döndürmek; başınızı ve omuzlarınızı dönüşün içine doğru hareket ettiriniz. İlaveten çeneniz ve ikinci derece olarak da ceketinizin ön fermuarı ile motorunuzun yönlenmesini sağlayınız. Ceketinizin fermuarı motorun yakıt tankının merkezinde yada hafifçe iç tarafına yerleşmiş olsun. Kalçalarınızı hafifçe iç tarafa alınız. Bu iki üç santimlik kalça hareketinin motoru yönlendirmesinde sağladığı avantajdan faydalanınız. Bu hareketleri yaparken elciklere asılmayınız. Kalçalarınız vasıtasıyla kuvvet alarak bu kalça kaydırma hareketlerini gerçekleştiriniz. Ayak pedallarına basarken ayaklarınızın ayalarını kullanınız. Hafifçe seleden yükselin ki kaymanız kolay olsun. Eğer ayak pedalları üzerinde eşit ağırlık muhafaza etmeyi unutmazsanız motor üzerinde her yöne kolaylıkla hareket edebilirsiniz.


Düşük hız U dönüşü:

1) Dış pedala ağırlık veriniz(sağa dönüş için sol pedal) ve iç pedalın üzerinde ağırlık kalmasın. İç taraftaki kolunuzun izin verdiği oranda ağırlığınızı dışa kaydırınız.(Kontra ağırlık uygulaması). Keskin bir yavaş U dönüşünde adeta selenin dış kenarına oturulur. Kasığınızı gaz tankına doğru yaslayınız.
2) Dönüş noktasını kaldırımdan başlatınız.(En yakın olan noktadan).
3) Dönüş tarafındaki omzunuzun üzerinden ama dönüş alanınıza, yere doğru bakınız.
4) Dönüşe başlama noktasında gidonu dönüş yönünde çeviriniz ve motorun dönüşünü başlatınız. Motorla birlikte sizde yatmayınız. Başınızı ve karnınızı dik tutun, ağılığınız dış pedalda olsun ve kalçanız selenin dış kenarında olsun.
5) Çıkışa doğru dönüşe bakınmayı devam ettirin ve dönüş sonunda motoru doğrultmak için gaz veriniz.


Frenlemek:

1) Fren elciğini kademeli sıkınız. Sert frenlemeden önce hafifçe bir saniye sıkınız. Kademeli sıkma ağırlığın öne aktarımını sağlar ve bu da frenleme gücünün(durdurma gücünün) artması demektir. Bu ağırlık aktarımının olmasına izin vermeden yapılacak sert frenleme ön tekerin kazıklayıp kayması demektir.
2) Ön teker kaymaya başlarsa ön fren elciğini hemen bırakınız.(Bırakma düzgün olarak yapılırsa daha uygun olur). Arka teker kaymaya başlarsa arka freni motor durana kadar öylece basılı vaziyette tutunuz.
3) Tüm frenleme işlemi esnasında başınızı dik ve bakışlarınızı ileride tutunuz.
4) Bu tip kazıklayarak durdurma talimlerini trafiğe kapalı güvenli alanlarda yeterince yaparak ustalaşınız. Yavaş hızlardan başlayarak üst hızlara doğru talimlerinizi genişletiniz. Ta ki her iki freni de kazıklamadan, kaymaya sebep olmadan kullanabilecek duruma gelene kadar. Frenler genellikle kazıklamadan önce bir ses çıkarır. Kendine has bir ses. O sesi tanıyınız.
5) Kavşaklara yaklaşırken iki parmağınız ön fren elciğinin üzerinde olsun. Bu size saniye kazandırır ki 60 km süratte 20 metre civarı bir kazançtır. Kavşaklarda size doğru karşı yönde durmuş bekleyen vasıtaların ön tekerlerinin pozisyonlarına bakınız. Tekerler çamurluklardan daha çabuk size uyarı verir. Teker dönmeye başlarsa bilin ki araç dönüşe geçiyor demektir. O zaman siz durunuz.
6) Daima birinci viteste durun ki arkadan gelebilecek bir çarpışmadan hemen önce kaçabilesiniz.



Vites değiştirmek:

Yükseltmek:

Düzgün vites yükseltmek demek devir düşmesine izin vermeyecek oranda hızlı bir şekilde vitesi yükseltmek demektir. Debriyajın dişlileri ayırarak gücü aktarım organından alması ile olur. Bu arada ki güç kesintisi motoru ve üzerindekileri etkiler. Ağır değişim devrin düşmesine ve debriyajın tekrar kavramasından sonra motorun teklemesine neden olur. Debriyajı sıkarken bir an gaz kesin ve debriyajı bir iki santim çekerek(debriyaj kolunun kavrama noktası nasıl ayarlanmışsa ona göre) değişimi yapın ve debriyajı salarken gazı tekrar uygun oranda vererek kavramanın sarsıntısız olmasını sağlayınız.

1) Debriyaj kolunu maksimum hassasiyet için parmak uçlarınıza en yakın yerde tutunuz.
2) Vites değiştirme pedalını önceden sol ayak baş parmağınızla yükleyiniz.(Boşluğunu alınız).
3) Gazı %30 gibi kesiniz.
4) Debriyajı gücü arka tekerden ayırmaya yetecek oranda çekiniz. Elciğe kadar çekmeniz gerekmez. Bazı motorlar tam gazda debriyajın çekilmesine gereksinim duymazlar. Bazıları çok az bir dokunmaya gereksinim duyarlar.
5) Vites değişim pedalının yüklenmesi ile değişim olabilmelidir. Bazı motorlarda bu yüklenmenin dozunun daha fazla olması gerekebilir.
6) Debriyajı düzgün bir tarzda bırakınız, bu esnada da gazı açarak vites yükseltme işlemini tamamlayınız.


Düşürmek:

Vites düşürmek motoru gelecek bir duruma hazırlamak ve gerekli devire düşürmektir. Bu durum dönemeç olabilir, bir yokuş yada iniş olabilir yada kavşak olabilir vs.

Burada da önemli olan motor devrini çok düşürerek bu değişim sonucunda debriyajın bırakılarak tekrar kavramanın sağlandığı an da motoru ve üstündekileri sarsmamaktır.(Kaskların birbirine çarpışması). Şayet arka tekerden vites düşürme sonunda bir sekme sesi alırsanız siz devri yeterince doğru ayarlayamıyorsunuz demektir. Bu sekme sesi arka tekerin anlık kilitlenme sesidir. Motorun devrinin yol süratine uydurulmasından oluşan bir durumdur.

Vites küçültürken ara gazı veriniz. Bu gazın %50 oranında hızla açılıp kapanması ile yapılır. Bilekten yapılan bir harekettir. Bu motor devrini debriyajı bırakmadan önce alt vitese uyarlamak amacıyla yapılan bir harekettir. Vites yükseltirken takometreden devrin ne kadar düştüğüne bakın ve düşürürken bu oranda devri yükseltici ara gazını veriniz.

Vites küçültme işlemi toplam bir saniyeyi geçmemelidir.

1) Gazı hafifçe kesiniz.
2) Debriyajı gücü arka tekerden ayırana kadar çekiniz.
3) Gazı toplam dönüş çapının yarısı oranında aç kapa yapınız.
4) Yeni alt vites için değişim pedalına basınız.
5) Debriyajı düzgünce bırakırken gazı açınız.

Vites küçültme motor freni yada motor kompresyonu(sıkıştırması) denen frenlemede de kullanılır. Ama bu tip motor frenlemesini küçük hız değişimleri için yapınız. Bunun dışında durmak için veya yavaşlamak için frenleri kullanınız. Toplu sürüşlerde motor freni ile yavaşlama yapmadan önce frene hafifçe basarak arkanızdaki sürücüleri fren lambalarınızla uyarınız.

Ara gazının ve frenlemenin birlikte yapılması zor bir iştir. Alışkanlık ister. Bu durumda frene işaret ve orta parmağınızla basarken baş parmak ve diğer dış parmaklarınızlada(yüzük ve küçük parmak) gidonu tutunuz. Bu el alışkanlığını kazanmak zaman alır. Genellikle önceleri parmaklara kramplar girebilir ve dış parmaklarda kilitlenmeler olur ama geçer. Frenlemede kullandığınız iki parmağı hafif bükülü olarak tutunuz ki bu onları gaz kolunun hareketlerinden ayrı tutabilsin. Bu arada da her zaman olması gerektiği gibi üst bedeninizi gevşemiş, relaks bir vaziyette tutunuz ve gidon elciklerine abanmadan duruşunuzu muhafaza ediniz.

Hepinize saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum. Yolunuz hep açık rüzgarınız meltem olsun.

BİNİCİLİK DENEYİMİ

Yeni, deneyimsiz bir motosiklet sürücüsü, deneyimli bir sürücünün sahip olduğu dayanıklılığa sahip olmayacaktır. Motosiklete binme konusunda...