25 Temmuz 2010 Pazar

SERPİNTİLİ HAVALARDA FAR KULLANIMI

Photobucket

Not: Her halukarda uzunlar karşı yönden gelen araçlar olduğunda bu araçların sürücülerinin gözlerini alacağından kullanılmamalıdır.

21 Temmuz 2010 Çarşamba

ZİHİNSEL CANLANDIRMA TALİMLERİ

Zihinsel Canlandırma

Spor psikolojisi bize birçok şeyin rahat bir koltuğa oturup onları zihinsel olarak canlandırma yaparak tecrübe kazanılacağını göstermiştir. Bu gerçek olarak taliminin yapılmasının mümkün olamayacağı durumların bu şekilde canlandırmayla beyinde yer etmesini sağlamaya dayanmaktadır. Zihinde canlandırılarak yapılan birçok kaza senaryosunda uygulanan doğru taktik senaryoları bize doğru reaksiyonları öğreterek gerçek yaşamda ne zaman ne yapılması konusunda bilinçli olmamızı sağlayacaktır. Bir olay karşısında beynimiz bunu zihinsel olarak daha evvel canlandırarak zihinsel gözleri ile gördüğünden sanki daha önce bu durumla karşılaşmış zannedecektir. Buda orta beynimizin tanımadığı bir durumla karşılaştığında yaptığı kontrolü ele alması ve paniklemeyi takip eden kasılmayı devreye sokmasını engelleyecektir.

U dönüşlerini örnek alalım. U dönüşlerinde icra edilmesi gereken birçok adım vardır. Bu adımlardan birini ya da bazılarını unutmak mümkündür. Mesela dengeye konsantre olunduğu sırada omuz üstü kontrolü kolaylıkla unutulur. Hâlbuki zihinsel canlandırma talimleri burada stres altında icra edilen adımları unutmayı ortadan kaldıran bir etkiye sahiptir. U dönüşünden evvel yapılmış olan talimler her şeyin olması gerektiği gibi yapılmasında büyük pay sahibidir.

Ayna kontrolü, kavşak geçişleri, kaygan yüzeylerle baş etme gibi senaryoların her biri zihinsel canlandırma yapılarak talim edilmelidir. Olayın sizde çağrışımını yapacak ipuçlarını kelime ya da işaret olarak seçin ve talim yaparken önce bu ipuçlarını zihninizde canlandırın ve sonra yapılması gereken işlemi zihninizde uygulayın. Bu ipuçlarını çoğaltın. Genellikle talimlerde, acil durma talimlerinde eğitmen sürücünün önünde bir tarafa doğru çekilmiş olarak durur ve mesela talebeye elimi kaldırınca maksimum fren yap der. Bu şekilde talim almış biri acil durumda elini kaldıran biri olmayacağı için genellikle talimlerle aldığı eğitimi unutarak frenlere asılır ve kaza. Burada öneri olarak mesela ben yan yoldan gelen bir araç gördüğümde parmağımı fren üzerine koymayı ve yol yüzeyini ve arkamda ki trafiği aynalardan kontrol etmeyi , hedefe kilitlenmeden ve kasılmadan hareket etmeyi bir alışkanlık haline getirdim. Buna kendimi şartladım. Yine önümdeki araç sürücüsü sağa sola bakarsa, ellerinin aracının direksiyonu üzerindeki pozisyonunu değiştirirse veya kendi önündeki araçla arasındaki mesafeyi artırırsa onu sollamamaya kendimi şartladım. Her an hat değiştirecek yâda sağa sola sapacak şeklinde zihinsel çalışmalarımda olayı canlandırdım ve uygulamam gerekli kuralları uyguladım. Yine mesela arkadan bir araca çarpacaksam çarpmadan hemen önce ayağa kalkıp motordan atlamayı zihnimde canlandırma talimleri yaparım.

Burada insan beyninin yetenekleri yine beyni kandırmak için kullanılmaktadır. Zihinsel canlandırma ne kadar gerçeğe yakın ve canlı yapılırsa öğrenme süreci de o kadar daha iyi olur. Canlandırma yaparken sadece görmeyin ama duyun, işitin ve koklayın hatta hissedin de. Beş duyunuzu işin içine sokun. Bir kavşağa yaklaşırken kavşakta hareket etmek üzere olan bir araç düşünün ve sonra sürücüsünün yüzüne baktığınızı zihninizde canlandırın. Sürücü sizi görüyor ve tam kavşağın orta yerinde duruyor ve siz buna karşı ne yapabileceklerinizi tasavvur ederek uygulayın. Trafikte dikkatinizi dağıtan faktörleri düşünün ve bunlarla karşılaştığınızda ne yapmanız gerektiğini hayal edip çözümleri yine zihninizde canlandırarak uygulama yapın. Bu canlandırma talimlerini sık tekrarlamanız onların ön beyninizde canlı olarak tutulmasını sağlayacaktır.

Öncelikle çarpışmayı önleme talimlerinde kullanılan bu yol diğer talimlerde de faydalıdır. Ne olabilirin ve çözümlerinin farkında olmanın acil durumda paçamızı kurtarabileceği kesindir.

8 Temmuz 2010 Perşembe

YENİ SÜRÜCÜLERİN DENGE PROBLEMİ

Denge Problemi...

Sık olarak yavaş süratlerde, yürüyüş hızlarında, ayaklarını yere sürten motosiklet sürücülerini görürüz. Ayaklar hız kestikçe dengelerine yardımcı unsur gibi kullanılır ve bazen de ayaklar yere kuvvetlice bastırılarak durmaya yardımcı unsur olarak kullanılır. Her ikisi de kötü alışkanlıklardır.

Ayaklarınızı yere koymak, sürtmek eğer denge probleminize ya da durma probleminize çare oluyor sanıyorsanız büyük bir yanılgı içindesiniz demektir. Kötü denge sahibi olmayı kabul etmektir ve tehlikelidir. Bunun yerine dengenizi geliştirecek çalışmalar üzerinde yoğunlaşınız.

İnsanlar çeşitli sebeplerle ayaklarını yerde sürüme alışkanlığı edinmişlerdir. Kros sürüşünde ayakların yere sürtünmesi bazı konumlarda olması gereken tekniklerdendir ama caddede asla. Kros temelinden gelen sürücülerde bu sebeple ayak sürtmeler sık görülür. Yine zemine parça takılmasından yakınanlar, büyük motorların yere sürtünen parçalarının fazla olduğundan yakınanlar bu yanlış alışkanlığı geliştirebilir ama aslında bu durum ilave kontrol problemlerini devreye sokmaktadır.

İki kritik nokta dengeli olmada göz önünde olmalıdır:

. Beden uzuvlarınızı motora yakın ve hareketsiz tutun.
. Gözleriniz ufuk hattına doğru zemine paralel olarak ileri baksın.

Photobucket

Şayet bacaklarınız ve dizleriniz motordan uzağa doğru uzanırsa ağırlık merkeziniz değişir ve siz hareket ettikçe değişmeye devam ederek dengelemeyi zorlaştırır. Dizlerinizi yakıt tankına basılı olarak tutun.

Gözleriniz ileri baksın, gitmek istediğiniz yönde yukarda. Kontrollere bakmak ya da yere bakmak kötü dengelenmeye sebep olur. Alt süratlerde dengeleme sürüşleri yapınız bu sizin ayaklarınızı pedallarda tutmanız için gerekli güveni kazanmanızı sağlayacaktır.

Durmanıza yakın ayaklarınızı yere basın, durmanıza en fazla bir motor boyu kaldığında, ondan önce değil. Eğer dengeniz iyi ise ayağınız yere tam basacaktır. Daha erken yere basmaya çalışmak ayağınızın bir yere takılması sonucu incinmesine ve dengenizin de bozulmasına sebep olacaktır.

Ayaklarınızı yerde sürtmek frenlemenize yardımcı oluyorsa o zaman sizin frenleme tekniğiniz zayıf veya yanlış demektir. Sonunda mutlaka bir şeyle çarpışırsınız.

Ayakkabılarınızın tabanları fren balatalarının yerini tutamaz.

Durma probleminizi gidermek için daima her iki freni birlikte kullanma talimleri yapınız. Ön frende arka frenden daha fazla basınç uygulayın. Her iki fren üzerinde yumuşakça basınç uygulayarak başlayın ve yavaşça basıncı artırın. Arka fren basıncını az artırın fakat önü istediğiniz tutma basıncına ulaşıncaya kadar sıkmaya devam ediniz. Ön freni kilitlemekten kaçınız. Bunun bir üst sınırı ve belirtileri vardır. Bu noktada sıkma işlemini durdurunuz. Ayrıca yavaşladıkça ön tekerin yeri tutma gücü, yere basma ağırlığı azaldığından, ön fren basıncının hassas bir şekilde azaltılması gerekir. Bu esnada ayaklarınızı pedallarda tutunuz. Sadece duruş anında yere basınız. Ondan önce değil.

Alpaslan Kuzucan



UYARI: Aşağıdaki fotoğraflarda ki hareketler dengenin geliştirilmesinde faydalı olmaktadır. Bel fıtığı gibi sağlık sorunları olanlar bir uzman doktora danışmadan lütfen denemesinler.

Diz ve dirseğinizi çaprazlama olarak kaldırıp içeri çekiniz.
Photobucket

Çektiğiniz kol ve bacağınızı birlikte yanlara doğru açınız.
Photobucket

Sonra diğer kol ve bacağınızla dönüşümlü olarak hareketi tekrar ediniz.

GÖRÜNÜRLÜĞÜNÜZÜ ARTIRMAK

Trafikte Görünürlüğünüzü Artırmak


Kör noktalardan uzak durunuz ve güvenlik alanı yaratınız.

Photobucket

‘’Görmedim’’ sözü otomobil sürücülerinin bir motosiklete çarptıktan sonra baş bahanesidir. Çarptıkları sadece motosikletmiş gibi davranır bazıları. Üzerindeki insanı algılayamazlar. Hâlbuki bir motosiklete çarpmak aynen bir yayaya çarpmak gibidir. Gerçi kaldırımda bekleyen yayaları da ezip geçenlerde var ya… SİZ DAİMA TRAFİKTE STRATEJİK OLARAK İYİ KONUMLANINIZ.

Trafikten 10-15 km daha hızlı olmak bir motor sürücüsünün güvenliği için şarttır. Diğer araçlarla aynı hızda sürüş yapmak her an tehlikeye giren bir aracın, motosikleti bir çarpışma durumunda kendisine tehdit görmediği için, kaçış yolunda kalması demektir.

Etrafınızda gerekli tampon alanı sürekli muhafaza ederek kaçış manevralarından kendinizi mahrum etmeyiniz. Araçların kör alanlarına girmek zorunda kalırsanız korna çalınız ve o alanda statik olarak kalmayınız. Çabuk boşaltınız.

Bunu yapmak için:

. Çevrenizdeki araç sürücülerini göreceğiniz şekilde konumlanın. Eğer göz teması ya da aynadan siz onları görebiliyorsanız onlarda büyük bir ihtimalle sizi görüyorlardır. Ancak buna da fazla güvenmeyin. Sürüşte faraziyelere, zanlara göre hareket edilmez. Asla hiçbir şeyi zannetmeyiniz.
. Çevrenizde güvenlik alanı yaratın. Bu önünüzde yeterli alan bırakmış olmanız demektir. Gerektiğinde sorundan kaçabilmek için bu alanda manevra yapabilirsiniz.
. Araçların hem arka hem de varsa ön kapı direklerinin yarattığı kör alanlarda gezinmeyin. Bu alanlar sürücü koltuğunun ön ¾ ve arka ¾ açılarında görüş alanının dışında kalan alanlardır.
Photobucket
Sollamak tehlikeli bir manevra olabilir bu sebeple bilhassa bir arabayı hatta motosikleti sollarken daha fazla dikkat ediniz.
. Grup halindeki toplu sürüşlerinizde çevrenizde fermuar düzeninde sürüş yaparken maksimum görünürlük alanı bırakınız.


Siyah motorlar çok havalı görünebilirler ama çevreleri içinde gizlenmiş olmaya çok yatkındırlar. Açık renkli motorları tercih ediniz. Beyaz, sarı hatta kırmızı bunlar diğer araçların sürücülerinin periferik(çevresel) görüşlerinde daha belirgin görünürler.
Photobucket

Sürücü motosikletin görüntüsünde büyük bir kısmı işgal eder. Bu sebeple parlak renkli, bilhassa geceleri yansıcı etiketleri olan giysiler giyiniz. Yansıtıcı bantların kaskınızda kullanılması, kendiniz yapabilirsiniz, çok etkileyicidir.
PhotobucketPhotobucket
Aşağıda ki üç fotoğrafa dikkatle bakalım. 1 ve 2 numaralar aynı saatte çekilmiş yansıtıcı yeleksiz ve yelekli fotoğraflardır. 3. fotoğraf hava iyice karardığında yansıcı yelekle çekilmiş fotoğrafdır. Görünürlük açısından bu fotoğrafların farklarını iyi görünüz.
1. Photobucket
2. Photobucket
3. Photobucket


El işaretlerini kullanmaktan kaçmayınız. Dönüş sinyallerinize ilaveten kollarınızı uzatmak görünürlüğünüzü önemli ölçüde artırır. Bunu yaparken motorunuzun kontrolünü kaybetmemeniz gerekir. Bilhassa dönüşleriniz esnasında iki elinizle gidonun elciklerini tutuyor durumda olunuz.
Photobucket

Yakın takip edilmeniz neticesinde etrafınızda bir güvenlik alanını yaratamıyorsanız ara sıra arka frene hafifçe dokunarak arka stop lambanızın yanıp sönmesini sağlayınız. Bu da arakanızdakinden kurtulmanıza yetmezse hattınızı boşaltarak sürüşünüzü güvenli olarak devam ettirebileceğiniz bir alana geçiniz.
Photobucket

Motosikletlerin farları, motorun çalıştırılması ile birlikte stop edilinceye kadar sürekli yanacak şekilde imal edilmektedirler. Eğer karşı yönden gelen trafiğin sürücülerinin gözlerini alma durumunuz yoksa uzunlarınızı yakmanız görünürlüğünüzü daha da artıracaktır. Yüksek güçte ampul kullanıyorsanız ya da karşı yöndeki trafiğe tam karşı çaprazınızda olarak yaklaşıyorsanız uzunlarınızı kullanmayınız.

Far modülatörleri, yanıp sönen ya da ışık gücünü yükselterek titreşen, kullanmak görünürlüğünüzü artırabilir ama bu bazı insanların gözlerini rahatsız etmektedir.

Önde birbirinden ayrı iki ayrı far bulunması motorunuzun hızının karşıdan daha iyi hesaplanmasına yaradığı testler sonucu belirlenmiştir. Derinlik algılaması perspektif değişimi ile daha kolaylaşmaktadır. Bilhassa karşı yönden gelen araçların aniden önünüze doğru kendi sollarına kırmalarını engelleyici bir unsurdur.
Photobucket

Gürültü kirliliği ile kendinizi korumak arasında ince bir çizgi vardır. Ama başka yapacak bir şey kalmamışsa varlığınızı belli etmek için kornanızı kullanınız. Kornanızı kullanma konusunda ki anlık kararlarınız, gecikmeden anında kornanızın düğmesine basmanız sizin bir kaza kurbanı olmanızla kazadan kurtulmanız arasındaki farkı oluşturacaktır. Yüksek sesli stereo sistemler ya da diğer dikkat dağıtıcı sesler sizin kornanızın ilgili araç sürücülerince duyulmasını engelleyebilir.

6 Temmuz 2010 Salı

BİLEKLERİN TUTUŞ POZİSYONU

Elciklerin doğru şekilde tutulması sürüş güvenliği açısından önemli bir konudur.

Bileklerin elcikleri tutuş pozisyonu doğru değilse aşağıdaki sonuçları verecektir:

.Bazen gazladığınızda sanki motor altınızdan gidiyormuş gibi olur. Bu gazı istediğinizden fazla açmış olduğunuzun göstergesidir

. Sert fren yaptığınızda, acil durumdaki gibi, durduğunuzda debriyajı çekmiş ama gazı hala açık tutuyor iseniz. Debriyajı da tam çekmediyseniz buyurun cenaze namazına.

. Dönüşlerde motoru yönlendirirken gazı düzgün ve sürekli bir tarzda veremiyorsanız.

. Bileğiniz kısa sürüşlerde yoruluyorsa.




.Photobucket

Photobucket

Photobucket


Bileğiniz ön kolunuzla aynı doğrultuda olmalıdır. Eğer bileğiniz yüksekte kalıyorsa bu tutuş yanlıştır. Kolunuzu da hafif kırık tutun, ön kolunuz yere neredeyse paralel gibi olsun. Bu kırıklık darbelerin bileğinize gelmeden dirsekler tarafından emilmesini sağlar.
Photobucket

Ne yolcu nede sürücü motora eldivensiz, kasksız ve ayakları bileklerle beraber koruyacak botsuz binmemelidir. Yukarıda ki resimlerin eldivensiz çekilmesinin sebebi bilek ve el pozisyonunun daha iyi görünmesi içindir. Eldivensiz motor kullanmayınız.

KAVŞAKLARDA BEKLERKEN HEDEF OLMAYIN

Eğitimlerde yeterince önemle üzerinde durulmayan konulardan birisi olan kavşak geçişleri ve konumlanma aslında motor sürüşünde çok önemli bir konudur. Yaşamsal risk arz eden bu konunun sürücü adaylarına iyi anlatılmış olması kanımca bir çok kazayı önleyebilir. Motosiklet sürücüsü olarak kişi kavşaklarda dururken yada durmadan geçerken çok bilinçli olmalı ve öylesine şansa kalmış, şansa bırakılmış sürüşler yapmamalıdır.

İyi eğitilmiş refleksler ve tetikde bekleyen bilinçli bir zihin şanstan hızlıdır.

Arkanızdan gelen aracı beklerken boşa atmayın. Önünüzde en az bir motosiklet kadar mesafe bırakın ki her iki yöne doğru da kaçış manevrası gerçekleştirebilesiniz. Arkanızdan yaklaşan araç düzgün bir hızla gelip durursa sizin kalkanınız olur ve bu durumda artık vitesten boşa atarak ışıkların yeşil olmasını bekleyebilirsiniz. Her duruşunuzda omuz üstü kontrolünü yapmayı alışkanlık haline getiriniz.
Photobucket

Beklerken önünüzde daima manevra yapabileceğiniz bir mesafe bırakmak çok önemli bir güvenlik unsurudur. Tüm beklemenin bazı görüşlere göre 1. viteste kalkışa hazır şekilde olmasını savunanlar da vardır. Acil bir durumda daha hızlı reaksiyon gösterilinebileceği düşünülmektedir. Ancak karşı yönde görüşler daha sağlıklı temellere dayanmaktadır. Bir kere uzun süre viteste beklemek sürücüyü ve motoru daha çok yoracaktır. Yorgunluk ise sürücü hatalarının baş nedenlerindendir. Bu şekilde arkadan bir dabe alınırsa, darbeyle debriyaj elinizden aniden kurtulacağından sonuçları daha vahimdir. Önünüzü ve arkanızı devamlı gözleyip yaklaşan tehlikeli bir durum varsa derhal birinci vitese alarak önleyici kaçış maneranızı yapabilirsiniz. Beklerken ışık sarı olduğu an vitese alın ve kalkış anına kadar arka freni basılı tutun ki fren lambanız yanık kalsın.

HER AN ARKANIZDAN GELEBİLECEK SORUMSUZ, SARHOŞ YADA ACEMİ BİR SÜRÜCÜNÜN OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNEREK ONA UYGUN DAVRANINIZ.

Uyarı: Burada verilen resimli örnek sizin duruma göre değerlendirip uygulayacağınız bir bilgidir. Mutlaka her zaman böyle olmalıdır denemez.

KAVŞAKDA SAĞA DÖNÜŞ İÇİN DURUŞ POZİSYONU

Bizler sağ tarafta sürüş yapılan trafik kurallarına sahibiz. Bu sebeple sağa dönüş açıları daha küçüktür ve bunun neticesi de dönemeçler daha keskin olur. Sağa dönüş için bir kavşakta konumlanmanızı yaparken sağınızı göremeyecek oranda geride ve kaldırıma çok yakın olarak durmayın. Bu en kötü seçimdir.

Bilhassa sağa dönüş öncesi kırmızı ışıkta dururken bu durum bariz bir şekilde görülür. Yol şartlarını değerlendirdikten sonra durma pozisyonunuzu bilinçli olarak seçmelisiniz. En önemli unsur bir sonra ki adımda ne yapacağınızı göz önüne almanızdır. Duruştan kalkıştan sonra ne yapacağınız önemlidir.

Kavşakta duruştan sonra sola dönüş veya düz devam etmek: Arkanızdaki trafiğin sizin hattınızın içine girmesini engelleyecek tarzda, hattınızı bloke ederek pozisyon almanız gerekir. Araç sürücüleri genellikle siz eğer dönüş yapacaksanız bunu yapmağa kalkarlar.

Kavşakta duruştan sonra sağa dönüş: Hattınızı bloke edin ilaveten sağa dönüşler daha keskin olacağından doğal olarak daha zordur, dönüşü gerçekleştirmenizin en kolay olacağı pozisyonda durun.

Park etmek için durmak: Eğer motorunuzu park edip bırakmak için duracaksanız onun güvenliğini ve görünürlüğünü göz önünde bulundurarak pozisyon seçimi yapmalısınız. Ayrıca çıkışta en kolay olacak pozisyon seçilmelidir.

PhotobucketPhotobucket

Motorunuzun dengede tutulabileceği minimum bir dönüş açısı vardır. Bunu geçerseniz motorunuzu kontrol edemezsiniz. Kaldırıma çok yakın duruş öncelikle sizin sağa dönebilmeniz için arka tekerinizin de kaldırımı kurtaracak oranda gereksiz ileri çıkmanızla mümkün olacaktır. Buda dönüş açınızı büyütecektir. Sonuçta hattınızın dış kenarına daha fazla yaklaşacak hatta hattınızın dışına çıkacaksınız. Yani sağa dönüşünüzde hattınızda kalmayı kendiniz için olabildiğince zorlaştırmış olursunuz.

Kaldırıma çok yakın durmak sizin sağ tarafı görüşünüzü de kısıtlayacaktır. Ayrıca arkanızda ki trafiği hattınıza girmeğe davet etmiş olacağınız gibi ilaveten de ne yapacağınız konusunda - Dönecek misiniz? Duracak mısınız?- arkanızdaki sürücüyü de şaşırtmış olursunuz. Sinyaliniz yanıyor olsa da bu şaşırmayı engelleyemez. Sağa çekiyorum anlamına da gelebilir.

PhotobucketPhotobucket

Kaldırımdan uzakta durun. Merkezde ya da merkezin solunda pozisyon alın. Böylece hem hattınızı bloke etmiş olursunuz hem da dönüş açınızı küçülterek dönüşün güvenliğini artırırsınız. Hatta motorunuzu biraz da sağa doğru dönük konumlanmış olarak durdurursanız, hem dönüşünüz rahat hem de yanal olarak duruşla arkanızda soldan yaklaşan trafiğe görünürlüğünüzü artırmış olacağınızdan, mükemmel olur. Niyetinizi de daha net belirtmiş olursunuz. Burada kast edilen trafik arkanızda ama diğer hatta olup siz döndükten sonra sizi takiben dönecek olan trafiktir. Böylelikle hattı birden kesip önünüze kırma ihtimalini bir ölçüde engellemiş oluruz.

Daha iyi duruş pozisyonu seçiminde etkili olan diğer unsurlarda vardır. Burada ana fikir duruş noktasının öylesine olmasını değil bilinçli olarak sürücü tarafından seçilmesinin gerçekleşmesidir. Yağışlı bir zeminde iseniz ya da sadece duracağınız alanda kaygan noktalar varsa burada ne lastiklerinizi ne de yere basacak ayağınızın bu kaygan noktalara gelmemesine dikkat ediniz.

Yine yol yüzeyi düzgün değilse ayağınızı yere rahat bir şekilde yola basabileceğiniz noktada durun. Arkanızdan yaklaşan araç sürücülerinin sizi önünüzdeki görüntüye göre gördüklerini unutmayın. Önünüzdeki sahnenin sizin motorunuzun arkasıyla aynı renklerde olması bir nevi gizleme gibi sizin görünürlüğünüzü sınırlayacağını biliniz.

Kavşaklara yaklaşırken işinizi şansa bırakmayın. Esasen sürüş de işi şansa hiçbir zaman bırakmayın. Bir sonraki hareketinizi kolaylaştıracak şekilde ve güvenliğinizi maksimuma çıkaracak şekilde pozisyonunuzu alarak durun.

5 Temmuz 2010 Pazartesi

OTOYOLLARDA YAN YOL AYRIMINDAKİ RİSKLER

Çok şeritli yollarda yan yol çıkış ayırımlarında karşılaşabileceğiniz en ciddi risklerden birisi çıkışa doğru aniden kıran bir araçtır.

Otoyolların çıkışında hepimiz araçların nasıl en sol hattan çıkışa kırdıklarını görmüş ve bizzat da yaşamışızdır. Yine aynı şekilde orta hattan da aniden çıkışa kırabilirler. Çünkü arabalarını kullanırken yola ve trafiğe yoğunlaşmıyorlar. Akılları, zihinleri başka yerde, başka şeylere dalmış gitmişken birden her nasılsa çıkışın farkına varıp arkalarına veya yanlarına hiç dikkat etmeden kırıveriyorlar. Ya da acemiler ve hat değiştirmede çok geç kalıp sonra da panik halinde kırıyorlar direksiyonu. Alanya yolunda bugün bir motorcu daha öldü. Neden bilmiyorum ama yine bir araç çıkışa yakın nasılsa geçerim dedi, motorun hızını tahmin edemedi ve üzerine doğru kırıverdi. Bahane yine aynı: Görmedim.

Bu sebeple motor sürücüsü olarak bizler asla otoban çıkışlarında bir araçla çıkış arasında sürüş yapmamalıyız. En sağ hatta sürüş yapıp kendimizi bir araç ile rampa arasında konumlanmış bulmak en tehlikeli durumlardan biridir. Eğer bu araç son an karar verip de aracını çıkışa kırarsa sizi görmeyecek ve büyük ihtimalle size vuracaktır. Alıcılarınız açık olsun ve bu durumda kalmaktan kesinlikle kaçının.

PhotobucketPhotobucket
Photobucket

Sürüşte biz motorculara daima ileriyi iyi taramamız, bakışlarımızla taradığımız şeyleri değerlendirip bir strateji uygulamamız gerektiği zaten öğretilir. Buna arkanızdan yaklaşmakta olan trafiğin durumu, yaklaşım hızlarının tahmin edilmesi ve ne zaman yanınızda olacaklarının hesaplanması da dâhildir. Motorcu bunu yapmazsa sonuç eninde sonunda kendisi için çok kötü olabilir. Çevrenizdeki diğer araç sürücülerinin ne hatalar yapabileceklerini tahmin edin ve bir kaçış manevrası tasarlamak yerine kendinizi riskli bölgeden derhal çıkarın. Hızınızı değiştirerek veya hattınızı değiştirerek bunu yapabilirsiniz.

Çok kalabalık iş çıkış saatlerinde hareket serbestimiz birkaç davranışla sınırlıdır. Bu sebeple bu durumlarda en sağ(en dış) hatta konumlanmaktan bilhassa kaçınınız.

YENİ SÜRÜCÜLERE RÜZGAR UYARILARI

RÜZGARIN SÜRÜŞ ÜZERİNDEKİ OLUMSUZ ETKİLERİ HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKEN ASGARİ BİLGİLER...

Sürüşünüz her an rüzgârlı bölgelere giriş gerektirebilir ya da doğrudan rüzgârlı bir havada sürüş yapma durumunda kalırsınız. Her yönden gelebilecek olan rüzgâr en fazla tehlikeyi yanlardan gelince yaratır. Arkanızdan ya da önünüzden gelen rüzgâr sürüş üzerinde fazla bir etki yapmaz. Hatta yan rüzgârlar dahi düzenli esiyorsa çok sorun olmazlar. Tehlikeli olanlar ani rüzgâr sağanaklarının üzerinizde patlamasıdır. Bu sizi istemsiz olarak yanlara doğru yatmağa sevk eder(yatış açınızı değiştirir). Yanlardan patlayan kuvvetli rüzgar motorun o tarafını adeta tutarak(sürtünme fazlalaşması) bir nevi frenler. Buda motorun o tarafa doğru çekilmesi şeklinde tezahür eder.

Ani rüzgâr sağanakları ya da ani rüzgâr durmaları tehlikelidir. Yan rüzgârlar aniden artar veya azalırsa motorunuzun yatış açısı aniden yanlış duruma geçer. Bilhassa beden ağırlığınızı bilinçsizce rüzgâr üstüne doğru aktarmışsanız ciddi denge problemleri yaşarsınız. Daha da kötüsü niyetlenmeden oluşan dönüşlere sebep olur ki bu sizi hattınızın dışına atabilir. Belki karşı geliş hattına belki de yamacın sırtına doğru. Ani değişimler sizi ürküterek irkilmenize ve sizin ani kıvırma ya da ani frenleme yapmanıza sebep olabilir. Buda yol tutuş kaybı, lastiklerin yolun zeminini kavramayı bırakması demektir. Bilhassa yağmurla birleşen rüzgâr sağanakları buna sebep olur.

Tavsiyeler:

Ani rüzgâr değişimlerine habersiz yakalanmayınız. İlerinizdeki yolu bakışlarınızla tararken aynı anda da aniden değişen yan rüzgârların direk ve dolaylı işaretlerini izleyiniz.

Direk işaretler: Uçan yapraklar, uçuşan toz, ağaçların eğilmesi kuvvetli rüzgârların işaretidir. Bunların eksikliği ise durgun hava demektir ama dikkat!

Dolaylı işaretler: Tetikte olmazsanız ve bir ön bilginiz yoksa dolaylı rüzgâr değişimlerinin gelişini tahmin edemezsiniz. Geometrik değişikliklere çok dikkat ediniz. Ağaç dalları rüzgârı bloke ediyor olabilir ya da yüksek binalar ama onların aradan çıkmasıyla ya da sizin ara boşluklarına girmenizle aniden yandan gelen bir rüzgâr patlaması ile sarsılabilirsiniz. Yine yaklaşmakta olan bir TIR ya da başka bir vasıtanın yanınızdan hızla geçtikten sonra üzerinizde yaratacağı rüzgâr patlamasına hazırlıklı olun. Açık arazide önünüzden ya da arkanızdan gelmekte olan rüzgâr keskin bir dönüş sonrasında yanınıza geçebilir. Bunları hep göz önünde bulundurunuz.

Motosiklet sürüşü bir spordur. Tüm bedenle kullanılarak yapılan bir spor ve risklidir. Bu sebeple motosiklet sürüşünde bedenen ve zihnen aktif olmak, değişen şartları sadece trafiği değil yol ve hava durumunu da izleyerek değerlendirmek, sürüşünüzü buna göre ayarlayarak belli stratejileri uygulamayı adet haline getirmek zorundasınızdır.

Alpaslan Kuzucan

YENİ BAŞLAYANLARA ARA GAZI BİLGİSİ

Motor Freni…

Motor freni ya da motor kompresyonu dediğimiz vites küçülterek motorun devrini yükseltmek olayı aslında motosikleti durdurmak için değil yavaşlayan motorun bu sürate çekişini düşürmeden ayarlanması olayından ibarettir. Sabit bir hızda ilerlerken sadece gazı kapatmak bile bu sıkışmayı yaparak motorun yavaşlamasına sebep olur. Buna birde vites küçültme işlemini eklersek hoş bir ses ile birlikte motorun hızı iyice düşecektir.

Bu ileri sürüş tekniği değildir. Biraz da etkileyici görünmek için yapılan yanlış bir uygulamadır. Bu alışkanlık vitesli otomobillerin mesela buz üzerinde sürüşlerde kullanılır ve çıkış noktası da budur. Fren balataları daha az eskir ve arka freni daha çok kullanmak istediğiniz durumlarda motor frenini kullanmak arka tekerlerin kilitlenme olasılığını zayıflatır. Ancak fren balatalarını eskitmeyelim derken motorun hareketli ana parçalarını daha fazla eskitiriz. Hâlbuki motor parçaları fren balatalarından daha pahalı parçalardır. Ayrıca durmak için etkili olan ön frendir. Motor kompresyonu ise arka teker ile bağlantılıdır. Motorun gücü aktardığı teker arka tekerdir. Dolayısıyla yavaşlamaya yardımcı olan motor kompresyonu durdurmak için yetersizdir. Yine motor freni arka fren lambasını devreye sokmayacağından arkanızdaki trafiği ne yaptığınız konusunda bilgilendirmez.

Özetle konuyu toparlarsak ana gayenin motoru yavaşlatmak ya da durdurmak için değil fakat yavaşlamış motorun devrinin düşüp, motosikletin çekişten düşmemesi için yapılan bir teknik olduğu görülür. Ara gazı da bu yüzden verilir ki vites düşümü ile arka teker üzerinde bir frenleme etkisi oluşmasın. Yarışçıların yaptığı da esas olarak budur. Kesinlikle yavaşlamak için vites düşürmezler.

Motorunuzu yavaşlatmak için iki yol vardır:

1. Frenlemek: Frenleriniz bu iş içindir. Her iki frenin birlikte kullanınız. Arka frenin üzerinde hafif bir basınç uygularken ön freni elinizin içinde düzgün bir tarzda ezin.

2. Gazı tam kapamak: Silindirleri kazımak olarak da adlandırılan bu usulde motosikletiniz yavaşlar. Eğer debriyajı çekip, ara gazı ile motor devrini yol süratine uyarlayıp vites düşürerek debriyajı bırakırken gazı tam kapatırsak motosiklet yavaşlamış olarak boşta gezmeye başlar.

Vites küçültmek yavaşlamak için değil yavaşladığınız için yapılır. Özetle doğru viteste olup çekiş gücünüzü muhafaza edebilmektir amaç. Ara gazı ise motor gücünün yol süratine uydurulması için yapılır. Bu uyarlama olmazsa motor yalpa yapabilir, arka teker kilitlenebilir, kafa dalabilir ve yönlendirme problemleri oluşur. Bu silkinme problemi debriyaj çekili iken gaza ani bir dokunuş ile çözülür. Bu gaz verme hareketi çok kısa olur. Bir saniyeden kısa. Gazın açılma miktarı da tam dönüşünün ¼ ü kadardır. Ani, çok kısa bir aç kapa şeklindedir. Doğru yapıldığında geçiş kadife yumuşaklığında olur. Her halükarda da tüm uygulama ½ saniye içinde olup bitmelidir. Debriyajı bırakma işlemi ara gazının yükselttiği motor devri sıfırlanmadan önce yapılmış olmalıdır. Aşağıdaki şemada durum özetlenmektedir.

Photobucket

1. Debriyajı çekin ve ara gazını verin,
2. Vites küçültün,
3. Ara gazının yükselttiği motor devri sıfırlanmadan debriyajı düzgünce bırakın.


Talim önerileri: Motorunuz dururken, garajda ya da bir boş alanda bunu çalışınız. Daha sonra yine güvenli bir alanda makul hızlarda 3 den 2 ye atma çalışmalarını yapınız. 2den 1 e atmayı ustalaştıktan sonra yapabilirsiniz. Çünkü burada motor, tekniğin tam yapılamamasının sonucunda fazla tepki gösterecektir.

1 Temmuz 2010 Perşembe

MOTOSİKLETİ GÜVENLİ PARK ŞEKLİ

YANLIŞ PARK EDİŞ

Photobucket
Bu şekilde park etmek yanlıştır. Esasen dar bir vasıta olmanın avantajını kullanmıyorsunuz demektir.

Photobucket
Aceleyle gelen bir araç sizi görmeyip hızla buraya girmeğe çalışırken motoru gördüğünde çok geç olabilir. Yani boyası bile çizilse kötü olur. Değil mi?



DOĞRU PARK EDİŞ

Photobucket
Doğru park şekli budur. Arka teker kaldırıma bakar şekilde konumlandırılmış ve motor diğer araçlarla aynı dış çizgide hizalanmıştır. Bu durumda önceden fark edilmeniz kolaydır ayrıca çıkışta sizin görüş alanınızı genişletip tek hareketle çıkışınıza imkan verir. Öbür türlü motorla yürüyerek geri geleceksiniz, durup tekrar ileriye hareket edeceksiniz ki bu kazalara davetiye çıkarmaktır.

Photobucket
Sürücü sizi mecburen fark etti. Genellikle motosikletleri fark edemezler!

PhotobucketPhotobucket

Photobucket

Uyarı: Yokuş aşağı yerlerde park ederken yan ayağa güvenmeyiniz. Yine çıkışı düşünerek, motoru geri itmeniz zor olduğu için, önünüzün açık olacağı konumda park ediniz. En önemli husus da viteste stop edip motoru yan ayak üzerine yatırmadan önce dişlilerin motoru tuttuğundan emin olmanızdır. Bu tip hatalar genellikle uzun bir sürüşün ardından yorgun veya üşümüş iken yapılır.

KAVŞAK GEÇİŞLERİ

Aşağıda size anlatılanlar her durumda uygulanır bilgiler değil ama sürücünün bire bir yaşadığı durumları değerlendirip uygun bulursa tercih edeceği uygulamalardır.

Büyük araçları kendinize koruyucu tampon yaparken şu noktalara dikkat ediniz:

1. Tampon yaptığınız vasıtanın sürücüsünün kör noktalarında kalmayın. Yeterince ileri çıkarak sürücüsünün sizi görmesini sağlayın. Her zaman göz temasına da güvenmeyin gerekirse korna çalın.
2. Tampon yatığınız aracın önünüzde olması mecburiyeti yoktur. Yavaşça hız keserek arkanızdaki bir aracın size yaklaşmasını sağlayarak onu da tampon olarak kullanabilirsiniz. Burada karşı yöndeki sola dönmek üzere bekleyen araçtan korunmaktır amaç. Bunun için kavşaklarda kimlerle beraber olduğunuza dikkat edin. Karşı yöndeki araçların lastikleri ve duruş pozisyonlarına dikkat edin.
3. Bu manevranızı tamponla güvenlik altına alırken başka tehlikeler yaratmayın. Eğer araçla bire bir hizada gitmek için gereksiz çok hızlı ya da anlamsız çok yavaş gitmek zorunda kalırsanız bu durum sizin çözmeğe çalıştığınız ilk problemden daha büyük bir risk yaratacaktır.



Photobucket
Bu yaklaşım risiklidir, yanlıştır. Karşı yöndeki kavşakta sola dönüş için bekleyen araç(1) muhtemelen sizi görmeyecektir ve önünüzdeki araç(2) hareket ettikten sonra, eğer durmazsanız sizin üzerinize kıracaktır.

Photobucket
Doğru yaklaşım. Karşı yöndeki araç sizi görmese de yanınızda ki aracı görecektir. Yanınızda ki aracı kendinize tampon yaparak kavşağı geçerken 1 nolu araç sizin için herhangi bir tehlike arz etmeyecektir.

YENİ BAŞLAYANLARA BAKIŞLARI KULLANMA TEKNİĞİ

Motosiklet sürüşünde, tüm sürüşlerde olduğu gibi ileriye bakmak ve bakışları doğru kullanmak çok önemlidir. Kurallar basittir ama uygulanması için yeterince talimle alışkanlık haline getirilmeleri gerekir.

Kural 1. Hiç bir nesneye bakışlarınızı 2 saniyeden fazla odaklamayınız.
Kural 2. Motorunuz baktığınız yere doğru yönlenir.


Bakışlar motosiklette yönlendirmenin bir parçasıdır.

Topa alet kullanılarak vurulan tüm sporlarda, tenis, kriket vs gözlerinizi topta tutunuz. Yine göz-beyin sistemimizin bir çalışma şekli de eğer bir şeye vurmak istiyorsak ona bakmaktır. Motosiklette de eğer bir şeye bakarsanız büyük ihtimalle ona yönlenirsiniz.

Hedefe kilitlenmek sürüşünüzü tehlikeli bir hale getirir. Eğer yolunuzda bir engel belirirse ve sizin bakışlarınız o engele takılır kalırsa sonunda o engele çarparsınız. Bedeninizin geri besleme mekanizması sizi doğrudan baktığınız engele yönlendirecektir. Engelin size yaklaştığını gördükçe, odaklı bakışlarınızla bunu izledikçe panik durumunuz derinleşecektir, daha panikledikçe bakışlarınız daha da sabit bir tarzda engele takılacaktır ve engele çarpma ihtimaliniz kuvvetlenecektir.

Eğer bakışlarınız iki saniyeden fazla nesnelere sabitleniyorsa şu işaretleri verecektir:

. Sürekli, kaçınmak istediğiniz yağlı alanlar, döküntülü alanlar veya yolda ki çukurlar, atıklar vs gibi küçük engellere vurursunuz.

. Bir dönüş esnasında yönlendirmenizi sürekli düzeltmek zorunda kalırsınız çünkü kısa mesafeli ileriye bakmaktasınız hâlbuki tüm dönüşün sonuna kadar bakmanız gerekir. Baktığınız yere göre de yönlendirme yaptığınızdan oraya gelince henüz dönüş sona ermediğinden tekrar biraz daha ilerisine bakıp düzeltme yapma şeklinde bir döngüye girersiniz.

. Kalabalık mahallerdeki yavaş sürüşlerinizde dengenizi muhafaza etmekte sorun yaşarsınız. Park alanları gibi yerlerde mesela bu olur çünkü tüm nesnelere bakmaktasınız. Halbuki park edeceğiniz yere doğru bakın. Bu arada da geniş görüşünüzlede sürüş çevrenizin farkında olun.


Aşağıda dönüşlerde bakılması gerekli noktalar grafiklerle gösterilmiştir.

PhotobucketPhotobucket

Aşağıda ki resimde, oklardan anlaşılacağı gibi kural; ''güvenli alana bakın tehlikeye değil'' şeklindedir.

Photobucket

YENİ SÜRÜCÜLERE YAVAŞ SÜRÜŞ TALİMLERİ

Yavaş Sürüş Talimi

Photobucket


Debriyajınızı kaydırmak ve çok alt süratlerde (yürüyüş süratleri) dengede ve kontrollü sürmek talim ister. Sürekli talimlerle kazanılacak bir alışkanlıktır ve önemli bir trafik becerisidir. Yavaş sürüşlerde ustalaşmadan üst süratlerde de fazla iyi olamazsınız.

Talim Şekli:

Düz bir hatla başlayın. Mesela 10 metreye 50 cm ve bu hattı en uzun sürede geçmeğe çalışın tabi ayaklarınızı yere koymadan. Gazı makul oranda açık tutarak hızınızı debriyajla(kaydırarak) ayarlayın. Aşağı doğru bakmayın. Gözleriniz yukarıda olsun. Dengenizi korumak için ufka doğru tutun.

10 metre çaplı bir daireye geçin ve her iki yönde aynı şekilde çalışın. Gittikçe daireyi küçültün ve zorluk seviyenizi artırın.

Birbirinden 6-8 metre aralıklarla çift sıra kukalar yerleştirerek aralarında aynı yavaş sürüş tekniğiyle slalom çalışmaları yapın. Dengenizi korumak için aşağıya, zemine bakmayın.

İlerledikçe biraz hızlanarak kontra tekniğine geçebilirsiniz. 20 metre çaplı bir daire çizin ve bunun içine de 18 metre çapında bir daire çizin. Bu 2 metrelik hatta sabit hızla her iki yönde dönüşler yapın. İlerledikçe gazı azaltıp artırarak hat içinde iç dış geçiş çalışmalarına geçin. Hattınızın içinde kalarak iç ve dış çizgiye doğru motoru yönlendirerek bunu yapın. Hattınızın dışına çıkmayın. İleri safhalarda dönüş esnasında durma talimlerine geçin. Frenlemede arka freni kilitlerseniz daha az basınç kullanın. Önü kilitlerseniz düşersiniz. Ön tekerden gelecek gıcırtıları ve elciklerde oluşacak ani titreşime dikkat ediniz. Bu kilitlemeden bir önceki safha olan maksimum sıkma basıncına ulaştığınızın işaretidir. Arkanın yükselmesi de sizi gözleyen bir eğitmenin ya da bir arkadaşınızın sizi uyarması için bir işarettir. Eğer dönerken kilitlenmiş arka tekerin frenini aniden bırakırsanız kaza olur. Durana kadar bırakmayın ya da çok hassas bir tarzda bırakın.

Uyarı: Kontra basarken fren yapmayın.

Alpaslan Kuzucan.

YOL TUTUŞ GÜCÜNÜN FAKTÖRLERE DAĞILIMI

Traksiyonun Faktörler Arasında Dağılımı

Motosikletiniz yol tutuşuna, lastiklerinizin yolu tutmasına bağımlıdır. İleri gitmek için olsun, durmak için, dönmek için, dik konuma da kalmak için hep bu lastiklerinizin yolu kavrama gücüne bağımlısınızdır. Kavrama sadece bir tek yerden gelir. Lastikle yol yüzeyinin teması bunu sağlar ve sadece belli bir tutma gücü vardır. Tutuş kaybı ise birçok kazanın sebebidir.

Yol tutuş gücünü tüketen birçok faktör vardır ve sizin içgüdüleriniz her zaman bunu düzeltmeye yetmez. Mesela boşta gezmek yol tutuş gücünüzü en üst seviyeye çıkarmaz ve kaygan zeminde debriyajı çekerek boşta gitmekle siz kayma riskinizi en düşük seviyede tutmuş olmazsınız.

Faktörleri anlayınız:

Yol tutuş gücünü tüketen faktörler vardır bazılarını siz kontrol edemezsiniz bazılarını ise direk olarak kontrol edersiniz.

Kontrol edemediğiniz faktörler:

Yol yüzeyinin, zeminin durumudur.

Kaygan zeminler mesela yağlı, sulu, buzlu zeminler yol tutuşunu zayıflatır. Gevşek yüzeyli zeminler mesela çakıl, mıcır, kum aynen kaygan yüzeyler gibi etki yapar. Lastiklerinizin durumu, diş derinliği ve gevşek zemindeki malzemenin derinliği bunu tayin eder. Son olarak da zeminin açısı yol tutuşunu etkileyen faktörlerdendir diyebiliriz. Yer çekimi motorunuzu direk olarak aşağı çeker, eğer yol yüzeyi bu çekime 90 derecede ise maksimum yol tutuşu sağlanır. Bu mükemmel seviyedir. Bir tepede ya da taçlı (dışbükey) bir yolda iseniz yer çekim gücünün bir kısmı sizi zeminden dışarıya çekmek ister. Bu durumda siz yol tutuş gücünün bir kısmını sadece sabit konumda durabilmek için kullanıyorsunuz demektir. Zeminin eğimi ne kadar büyükse harcadığınız güç de o kadar fazla olur ve böylece diğer amaçlar için daha az bir tutuş gücü kalır.

Kontrol edebildiğiniz faktörler şunlardır:

. Frenleme
. Gazlama
. Dönüş
. Yavaşlama


Tüm bunlarda icraları esnasında yol tutuş gücünü kullanırlar. Faktörlerin kullanım şartları ne kadar yoğun ise o kadar fazla güç isterler. Mesela ne kadar sert fren yaparsanız o kadar fazla yol tutuş gücü kullanırsınız yine hızınız ve dönüşün keskinliği arttıkça talep edilen yol tutuş gücüde artacaktır. Çünkü motorun kütlesi motoru düz götürmeye çalışır ve siz motoru yatırarak bu güce karşı bir ivme yaratırsınız. İşte bu karşılık çatışmada motorunuzu yola bağlayacak unsur lastiklerinizin yol tutuş gücüdür ve yatmış vaziyette gazlamaya ya da frenlemeye fazla bir tutuş gücü kalmamıştır. Bu sebeple frenleme gerektiğinde bunu çok yumuşak ve hassa bir tarzda yapmanız gerekir. Yine sert gazlamak daha fazla tutuş gücüne ihtiyaç duyar.

Yukarıda ki faktörlerin bir kaçını bir arada yapıyorsanız o zaman yol tutuş gücü bunlar arasında bölünecektir. Maksimum yol tutuşu ise siz dik konumda ve kuru, düz bir zeminde sabit hızla düz bir hatta sürüş yaparken vardır. Sabit hız bu şartlar içinde sezgisel olarak anlaşılamayan şarttır ancak yavaşlamanın da yol tutumunu kullanan bir faktör (gazlamanın tersi gibi düşünün) olduğunu düşünürsek bu durumda konu daha açık anlaşılabilir. Her halükarda siz kaygan bir zemine ya da yol tutuş gücünün düşük olduğu herhangi bir zemine varmadan önce yavaşlama işleminizi bitirmiş olunuz. Kaygan zemine veya dönüşe girdikten sonra yavaşlamaya kalkmayınız çünkü yol tutuş gücü bu esnada zaten diğer faktörlerce kullanılmaktadır. Kaygan zeminlerden çıktıktan hemen sonra da gazlamaya başlamak için bir süre bekleyiniz. Lastikleriniz bilhassa mazot döküntülerinden sonra kayganlıklarını bir müddet daha muhafaza ederler.

Yol tutumunu bir kota olarak düşünürsek ya da pizza gibi toplamda belli bir miktar olacaktır. Bu belli miktarın bir kısmı mesela dönüşte kullanıyorsanız frenlemek için daha az bir kısım kalır. Kotanız tükendiğinde kayarsınız. Eğer bir dönüş sırasında sert gazlama ya da frenleme yaparsanız motoru tutacak yeterli tutuş gücü olmadığından kaza olur.

Kontrol edemediğiniz faktör (zemin) için ileriye bakmak sizin engeli önceden görerek tedbir alıp bunu uygulamanıza imkân verir. Mesela bir yağ döküntüsünün etrafından dolaşmak gibi. Burada dönüş gibi kontrol edebildiğiniz bir faktörle kontrol edemediğiniz, zemin faktörünün yarattığı riski önlemiş olursunuz.

Tamamen kontrolünüzün dışındaki faktörler için kotanızın azalmış olduğunu hatırlayın ve fren ve gazı yumuşak kullanın. Dönüşlerinizi daha alt süratlerde ve daha düz hatlarla gerçekleştirin.

Örnekler:

Kum veya Yağ: Yol üzerinde bu maddelerden bir döküntü kayganlık ve az yol tutuşu demektir. Eğer bu alanları güvenli bir şekilde kıvırarak kurtarabilirseniz bunu yapın. Eğer bunu uygulamak olanaksız ise o zaman bu döküntülü alanlara girmeden evvel yavaşlayın ve kendinizi bu alanları en düz şekilde geçecek bir pozisyona alın. Döküntü üzerinde fren yaparak kotayı bölmeyin ya da yatık vaziyette girerek. Gerekli tüm ayarlamalardan sonra döküntüyü sabit bit hızla ve düz bir hatla geçiniz. Böylece yol tutuş kotanızı bölmeden tüm tutuş gücünüzü kaygan zeminde tutuşa tahsis ederek en güvenli geçişi yapmış olursunuz.

Dönüşlerde Fren Yapmak: Günlük kullanışlarda dönüşlerde yavaşlamanız için yeterli tutuş gücü olur. Eğer sert frenlemek gerekirse o zaman fren için gerekli güç miktarı ile dönüş için gerekli yol tutuş miktarının birleşmesiyle yol tutuş kotanızın sınırını aşabilirsiniz. Burada eğer mümkünse önünüzde uzun ve düz bir yol olacak şekilde konumlanın ve fren yaptığınız zaman motorunuzun kalkmasına izin verin. Önünüzde ki düz alan kalkmanız için ne kadar uygun değilse, kısa ise frenlerde o kadar hassas olmanız gerekir.

Keskin Dönemeçler: Motorunuz yatar, en keskin yerde en fazla yatar, bu noktada kotanızı bölmeyin. Yol tutuş gücü tüketecek başka bir faktörü devreye sokmayın. Dönüşe girmeden hızınızı ayarlamış olun ve dönemecin en keskin noktasına, eğer güvenli bir şekilde yapabilirseniz, sabit bir hızda girin. Dönüşe ne kadar yavaş girerseniz o kadar az yol tutuş gücünden kullanırsınız. Dönüş çıkışında kademeli olarak gazlayın ve motorunuz kalktıkça gazı artırın.

Yağmurda Sürüş: Islak caddeler en kaygan yerlerdir. Yağmur öncesi kaygan olan yerler ise yağmurdan sonra daha kaygan olacaklardır. Dolayısıyla kaygan zemin içinde daha kaygan alanlar olacaktır. Yol şartlarını da kontrol edemeyeceğinize göre diğer yol tutuş ihtiyaçlarınızı kontrol altında tutun. Yavaşlayın ki sert frenleme zorunda kalmayasınız. Dönüşlerde fazla yatmamak için geniş açılar seçin, hızınızı azaltın. Gazlamalarınız ve gaz kesmeleriniz yumuşak ve kademeli olsun. Mümkün olan durumlarda beden ağırlığınızı dönüş içine doğru aktararak motorun daha az yatış açısıyla dönmesini sağlayın.

Alpaslan Kuzucan.

BİNİCİLİK DENEYİMİ

Yeni, deneyimsiz bir motosiklet sürücüsü, deneyimli bir sürücünün sahip olduğu dayanıklılığa sahip olmayacaktır. Motosiklete binme konusunda...