3 Eylül 2009 Perşembe

MOTOSİKLET VE ZİHİN

Motosiklet Sürücülüğünde Zihnin Önemi

Motosiklet sürüşü demek sürücünün kendisinin güvenliği açısından tüm sorumluluğun üstlenilmesi demektir. Mesela diğer sürücülerin yanlış davranışlarını tahmin edebilmek, ön görmek gereklidir. Burada motosiklet sürücüsü ben haklıyım, yol benim gibi düşünceleri bırakmalı ve diğerlerinin ne yanlışlar yapabileceğini ön görüp ona göre tedbirli davranmalıdır.

Bu sebeble en önemli faktör sürüş esnasında aklınızın sürüşte olması, hayallere dalmamanız veya işde ki, evde ki herhangi bir konuyu düşünüyor olmamanız ve bakışlarınızla ileriyi ve aynalardan da arkanızı kontrol altında tutmanızdır. Her 10 saniyede bir aynalardan arkanızı kontrol edilmesi gerekir ve eğer siz bir aracın aniden yanınızdan geçmesinin ancak geçiş anında farkında olduysanız bilin ki arkanızdaki trafiği yeterince kontrol altında tutamıyorsunuz. Yine önünüzdeki bir engeli önceden göremeyip ancak yaklaştığınızda görüp sert frenleme durmunda kalıyorsanız ilerinizi de bakışlarınızla yeterince konrol altında tutamıyorsunuz demektir. Yada boş bakıyorsunuz, aklınız başka yerdedir demektir.

Evet, bakışların doğru kullanımı sürücülüğün temel ögesidir. Motosiklet sürücülüğünde kullanılan vasıtanın iki tekerlekli olması ve sizi koruyacak bir kaportası olmaması nedeniyle de bu öge diğer araç türlerini kullanmadaki sürücülükte olduğundan çok daha fazla bir öneme haizdir.

Herkesin, gözlerinde bir problem yoksa gördüğü varsayılır. Hayır, inanın bu konuda öğrenilecek çok şey vardır ilaveten gözlerin çevresini tararken, nasıl ki elimizin debriyaj kullanmaya alışması gerekir, bunu düzenli yapabilmeside bir öğrenme, alışma süresi ister. Trafikte iseniz buna birde gördüğünüzün ötesini ön görme, olabilecek riskleri tahmin etme gibi bir kabiliyetin de kazanılmasını ilave etmek gerekir. Buna tecrübe denir. Yolun okunması.

Sürücü ancak görmekle durumun değerlendirmesini yaparak bir karar verir ve beyni diğer organlarına hareket emrini yollar. Uyuyan bir beyin ise çok geç olduğunda panik içinde refleksler yapar ama genellikle çok geçtir. Burada sürücünün zeka ve bilgi seviyesi çok önemlidir. Genellikle zihinsel yoğunlaşmada eksik biri mesela bir kitabı yada bir yazıyı okurken yada birini dinlerken bile zihni dağılarak başka yerlere giden, konu üzerinde kalmakta, dikkatini oraya odaklamakta zorluk çeken eğitimsiz kişilerde malesef bu bakar körlük hali çok fazladır ve esasende yapısı itibariyle kaçınılmazdır. Ancak bu olumsuz durum belli ölçülerde sürüş yaptıkça düzelecektir ama bunun bedeli sürücü ve üçüncü şahıslar için çok ağır olabilir. Netice olarak ise motosiklet sürüşü sürücünün zihinsel yoğunlaşma yetisini zamanla geliştirir diyebiliriz. Diğer yönden de diyebiliriz ki sürücülerin eğitim seviyeleri yükseldikçe zihinsel yoğunlaşma yetileri de yükselecek ve kaza olayları nispeten azalacaktır.

Kazalar genellikle sürücülerinin dikkatlerinin dağılarak sürüş esnasında hattın muhafazasını takip etmeme, sollama da dikkat edilmesi gereken kuralları terk ve hız limitlerinin üzerinde dönemeçlere veya kavşaklara yaklaşması sonucunda oluşmaktadır. Tabi buna ilaveten alkol gibi yada ağır uyuşturucu ilaçlar gibi maddelerin etkisindeki sürücülerde görme ve gördüğünü doğru ve zamanında değerlendirerek doğru refleksi verme yetisi neredeyse sıfıra kadar düşer.

Bir diğer önemli konuda motosiklet sürücüsünün kendi güvenliği için kullandığı kask, bot, eldiven ve elbise gibi özel donanımları ihmal etmemesi ancak aşırıya giderek de hareket kabiliyetini kısıtlayıcı tarzda donanım kulanımı da yapmaması gereklidir. Burada bir denge unsuru vardır. Sürücü güvenliği için gerekli donanımları mutlaka giyecek ancak bunları seçerkende kendisine en uygun olarak ve davranış kabiliyetini kısıtlamayacak, vücuduna doğru ölçüde olanları kullanmaya özen gösterecektir. Keşke giymiş olsaydım demek yerine iyi ki giymişim demek her zaman çok daha akıllıcadır ve mutlu son demektir. Aşırı büyük yada dar donanım sürücünün rahatsız olmasını, rahat hareket edememesini ve neticede de zihninin dağılmasına neden olacaktır. Bol giyilen bir ceketin içine dolan hava sizi rahatsız edecek, yaptığı etki sizin zihninizin ister istemez oraya doğru kaymasına sebep olacaktır. Bu sebeple giyidiğiniz donanımların hareketlerinizi kısıtlıyarak ve/veya sizi rahatsız ederek dikkatinizi dağıtmayacak şekilde uygun ölçülerde seçilmiş olmaları şarttır ancak mutlaka tam donanım kullanılmalıdır.

Hastalıktan yeni iyileşip henüz ayağa kalkmış olmak, uykusuzluk, yorgunluk, açlık yada aşırı bir yemekten henüz kalkmış olunması, üşümüş olmak, stres altında yada öfkeli durumda olunması, susuzluk yine zihinsel yoğunlaşmamızı olumsuz etkileyen faktörlerdir. Bu durumlarda motosiklet sürüşünden kaçınılması gerekir.

Alpaslan Kuzucan

BİNİCİLİK DENEYİMİ

Yeni, deneyimsiz bir motosiklet sürücüsü, deneyimli bir sürücünün sahip olduğu dayanıklılığa sahip olmayacaktır. Motosiklete binme konusunda...